4 Haziran 2024 Salı
Ana SayfaSektörden HaberlerSanayicinin gayrimenkule girmesini tavsiye etmeyiz!

Sanayicinin gayrimenkule girmesini tavsiye etmeyiz!

GYODER Başkanı Aziz Torun, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın katıldığı bir programda "sanayinin milli gelirden aldığı payın artırılması ve imar mevzuatına el atılması gerektiği" yönündeki açıklamalarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
 
Torun, sanayi ve üretimin önemli olduğununun altını çizerek, sanayicilerin kendi alanlarında faaliyet göstermeleri ve iş geliştirmelerinin doğru olduğunu kaydetti.
 
Dışarıdan bakıldığında gayrimenkul sektörünün cazip gözüktüğünü ifade eden Torun, şunları söyledi:
"Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. Dışarıdan gayrimenkul sektörü çok kolay ve karlı görünse de işin içerisine girince realite öyle değil. Her işin kendine göre zorlukları, özellikleri var. Dışarıdan gelen bir proje geliştirici ya da yatırımcının bunu kısa sürede kavrayıp orada başarılı olması kolay değil. Onun için biz diyoruz ki; sanayici gayrimenkul sektörüne girmesin, doğru. Ama sanayicinin girmemesi için sanayi ve üretimin teşvik edilmesi gerekiyor. 2005 ile 2012 yılları arasında karlı yıllar geçti ama şu anda ciddi rekabet var, kar marjları oldukça düşük. 'Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür' hesabı yaparak gayrimenkul sektörüne girmelerini tavsiye etmeyiz."
 
Torun, Babacan'ın altını çizdiği önemli hususlardan birinin de şirketlerin özkaynaklarını artırmaları olduğunu anımsatarak, "Bunu inşaat sektörü için de çok anlamlı bir tespit olarak görüyoruz. Gayrimenkul sektöründe satışların yavaşlaması halinde bunu finanse edecek öz kaynağın da olması gerekiyor" diye konuştu.
 
"İmar haklarıyla fazla oynanmaması gerekiyor"
Babacan'ın "imar mevzuatına el atılması"ndan kastının ne olduğunu bilmediğini anlatan Torun, gayrimenkul sektörünün çok yeni ve dinamik olduğu için imar mevzuatının sürekli değişim gösterdiğini dile getirdi.
 
Torun, bu anlamda ihtiyaç görülen alanlar ne ise bunların masaya yatırılması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Önemli bir husus daha var. İmar haklarıyla fazla oynanmaması gerekiyor. Yeni oluşturulan bölgelerde imar planları yeniden yapılabilir, ihtiyaç ne ise, kamu otoritesi nasıl bir yapılaşma öngörüyorsa onları ortaya koyar, ancak planlaması yapılmış, yapılaşmanın oluştuğu bölgelerde imar planlarıyla sürekli oynanması hem hakkaniyet açısından doğru değil hem de mahkemeye giden konular sürüncemede kalıyor, ilişkiler zarar görüyor. İmar haklarında bir haksız rekabet oluşturmamak kaydı ile imar mevzuatında değişiklik ihtiyacı varsa yapılabilir."
 
"Gelecekte talep yetersizliği olabilir"
Sektörde arz fazlasının oluşup oluşmayacağına yönelik soruya ise Torun, gelecekte bir talep yetersizliğinin söz konusu olabileceğini aktararak, şunları vurguladı:
"Bu sadece lüks segment için değil. Gayrimenkul sektöründe özellikle konut sektörü için birinci derecede geçerli olmak üzere Türkiye'de belli bir satın alma gücü var. Belli bir satın alma potansiyeli var ve arz bundan fazla olursa buna talep yetersizliği diyorum. Balon, fiyatların şişirilmesi anlamına geliyor. Türkiye'de böyle bir durum söz konusu değil. Gelecekte de böyle bir durumun oluşması ihtimali de yok ama bir talep yetersizliği olabilir. Üretilen konutun bölgesi, konsepti istenen müşteriyi bulamayabilir. Biz buna talep yetersizliği diyoruz. Bu lüks konut için de orta gelir grubu için de geçerli"
 
 "Arsa pahalı olduğu sürece daha ucuza konut üretmek mümkün değil"
Torun, en büyük sıkıntının arsa maliyetlerinin yüksek olmasından kaynaklandığını belirterek, "Şu anda arsa maliyetleri gelişmiş bölgede yüzde 50'yi buluyor. Arsa maliyeti yüzde 50, yüzde 35-40 inşaat ve pazarlama maliyeti olunca, harçlar da çok yüksek, geriye kalan kar marjı yüzde 10-15'tir. Bu kar marjı 4-5 yıllık projeler için çok düşük" dedi.
 
Orta gelirli bir ailenin İstanbul'da ev sahibi olabilmesinin zorlaşıp zorlaşmamasına yönelik soruya ilişkin Torun, kentsel dönüşümde hak sahiplerinin beklentilerinin yeterince yüksek olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buna inşaat maliyeti ve müteahhitlik karı konulduğunda oluşan fiyatlar satın alma gücü açısından bakıldığında kolay değil. Büyükşehirlerde ucuza proje geliştirmek mümkün değil, çünkü arsalar sınırlı. Metro ile ulaşım sorunları çözüldükten sonra uydu kentler oluşturarak daha orta gelire konut yapma imkanı sağlanabilir. Arsalar uygun fiyatlarla proje geliştiricilere verilirse daha da ucuz konut elde etmek mümkün olacaktır. Bu işin hammaddesi arsa pahalı olduğu sürece daha ucuza konut üretmek mümkün değil."
 
(AA)

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Avatar photo
363 YAZI