13 Mayıs 2024 Pazartesi
Ana SayfaSektörden HaberlerNihat Kandaloğlu'ndan Gayrimenkul ve İnşaat Sektörüne iki kitap birden!

Nihat Kandaloğlu’ndan Gayrimenkul ve İnşaat Sektörüne iki kitap birden!

Kandaloğlu'nun Tapu Kadastro Baş Müfettişi ve Daire Başkanı Erdal Dayıoğlu ile birlikte hazırladığı Yabancıların Taşınmaz Edinimi konusundaki ikinci kitabında; Yabancı kavramından, yabancı gerçek ve tüzel kişiler, Türkiye’de yabancıların kurduğu şirketler, yabancı devletler, yabancı cemaat vakıfları, yabancı ülke temsilciliklerinden, taşınmazlarına, arazi, devre mülkler, yabancıların taşınmaz ediniminin Osmanlı dönemini de içeren tarihçesi, kapitülasyonlar, emlaki metruke kavramı, azınlıklarla ilgili yasal düzenlemeler ile yabancıların taşınmazlarında bugün ki uygulamaya kadar çok çeşitli konulara yer veriliyor. Osmanlı’nın Mısır’daki ve Suriye’deki malları, onların hakları, Türk vatandaşların Yunanistan’daki ve Bulgaristan’daki hakları, Osmanlı imparatorluğunun sınırları içerisindeki Türkiye’ye göç eden vatandaşlarımıza ve Osmanlı vakıflarına ait mülkiyet haklarına değinen bir kitap olduğunu da açıklayan Kandaloğlu, kitabın iki ay içerisinde basılacağını belirtti.

 
Kandaloğlu; bir yabancının taşınmaz aldıktan sonra mülkiyet güvencesinin bir Türk vatandaşından farklı olmadığının yasal ve uluslararası sözleşmelerle açıklandığı, Tapu Kadastro çalışanlarının ve ömrünü bu işe vermiş ve uygulama detaylarını bilen kişilerin yazdığı ve çok kapsamlı bir araştırmayla ortaya çıkarılmış bir kitap olduğunu açıklamıştır.
 
KENTSEL DÖNÜŞÜM
 
Kentsel Dönüşüm  uygulaması ile ilgili düşüncelerini de belirten Kandaloğlu, Kentsel Dönüşüm konusunda  İstanbul Teknik Üniversitesi'nde doktora yapmış ve yurt dışında özellikle İngiltere’de çalışmaları incelemiştir. Kentsel Dönüşüm için yapmış olduğu doktora çalışmasının ve hazırladığı kitabın uygulamaya yön veren çalışmalar olduğunu belirtmiştir. 
 
“İstanbul’daki Kentsel Dönüşüm  bir zorunluluk, bunun yapılması gerekiyor. İşin içine afet ve deprem de girince hızla yapılması gerekiyor. Fakat 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun başlangıcında binaların yıkılmasını yasal olarak açıklıyor. Ancak bunun nasıl yapılacağını kimse bilmiyor. Yani 1 yıl sonra riskli yapılardan 1 milyon kişi sokağa çıkacak, bu insanlar ne olacak? riskli binalar nasıl yapılacak? o zaman büyük bir karmaşa oluşacak. Bunu kimse görmüyor.
 
Şu anki uygulama çok sığ klasik ve geleneksel olarak fiziksel olarak bir binanın yıkılıp yapılması gibi, 50 yıl önce Avrupalıların yaptığı Kentsel Yenileme gibi. Planlama uygulamalarında fazlasıyla yanlışlık var, şehir yok ediliyor. 21. yüzyılda hala mimariye yine önem vermiyoruz. Klasik barınma mantığı şeklinde yapı üretimi devam ediyor.
 
Yeşil bina kavramı yeni yeni ortaya çıkıyor. Yeni yapılan binaların artık belirli standartların sağlaması gerekiyor. Karbon salınımı enerji verimliliği göz önünde tutulmalıdır. Dünya Karbon salınımını kabullendi. Artık bizim de bunu kabullenmemiz lazım tartışmasız. İmar yasasına yeşil binaların stantlarını belirten bir madde zorunlu olarak eklenmesi gerekir. 
Türkiye ye özgü sertifika stantları belirlenmeli ve sertifika ismi verilmelidir. 
 
Kentsel Dönüşüm için bütüncül bir planlama yapılmalı ve ondan sonra alt tasarımlarının İlçe Belediyelerince uygulanması gerekir” dedi,
 
KANDALOĞLU KDV ORANLARINA DA DEĞİNDİ:
 
“Kentsel Dönüşüm alanlarından KDV alınmayacaktır. Fakat Kentsel Dönüşüm inşaat sektörü açısından büyük arzlar ortaya çıkaracak. Maliyetler değişmeyecek yine aynı kalacak belki %10 artacak. Arz fazla olacak talep kısıtlı olacak. Burada ekonomik durumu ekonomik yeterliliği olmayan müteahhitler zor durumda kalacaktır. Bir de bunların üzerine KDV eklenince bu sektörde büyük bir sıkıntı olacak.  
 
KDV oranı çok yüksek. Herhalde bakanlık da bunu konuşuyor olmalı. Ben 1992 yılında Hollanda’da International Institute for Aerospace Survey and Earth Sciences’ta Coğrafi Bilgi Sistemleri eğitimi alırken Danimarka’nın başkenti Kopenhag Belediyesinde kent bilgi sistemini araştırmak ve incelemek için bir haftalık Kopenhag’a teknik bir gezi düzenledi.  Kopenhag Belediyesinde emlak vergilendirme sistemini inceleme fırsatı buldum, o yıllarda bile Kopenhag Belediyesi tüm taşınmazların gerçek değerlerini saptamış ve bunun üzerinden tek tek belirlemişti. Her mahalle veya zone’da (bölge) Belediye tarafından tüm masraflar (çöp, temizlik, yol bakım gibi harcamalar yıllık olarak belirlenerek bölgenin masrafı/bölgenin toplam değeri=emlak vergi oranı şeklindeki bir denklem ile belirlenmektedir). 
 
Ülkemizde de değerleme işlemleri belirli standartlara erişmiştir, SPK lisanlı bürolar kurulmuştur ve Türkiye’de de Belediyelerce taşınmaz değerleme işleri mahalle mahalle ihale edilerek belirlenebilir ve buna göre bir emlak vergilendirme sistemi gerek Maliye Bakanlığınca, gerek Belediyelerce gayrimenkulle ilgili gerçekçi bir vergilendirme sistemi kurulabilir.  Bu gerçek değerler tapu kadastro bilgi sistemine işlenerek harçlar bunun üzerinden alınmalıdır. KDV ile ilgili gerçek bir vergilendirme sistemi bu değerler esas alınarak gerçekleştirilebilir”. 
 
Emalkdream.com

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Avatar photo
363 YAZI