16 Mayıs 2024 Perşembe
Ana SayfaSektörden HaberlerKentlerde yükselen dikey çiftlikler tarımın çehresini değiştirecek

Kentlerde yükselen dikey çiftlikler tarımın çehresini değiştirecek

 

21'inci yüzyılın yeni tarım devriminin tohumları kırsal bölgelerde değil, metropollerin göbeğinde gökdelenleri andıran ve kat kat yükselen çiftliklerde atılıyor olabilir. "Dikey çiftçilik" adı verilen yeni yöntemin tarımsal üretimde ulaşım giderlerini düşürürken çevre kirliliği gibi sorunlara da çözüm üretmesi bekleniyor.
 
Amerikan Wall Street Journal gazetesinde yer alan analizde dikey çiftçilik yoluyla uzak kırsal alanlardaki çiftliklerden kentlere kamyonlarla mahsul taşımak yerine bu ürünlerin kentlerde üretilmesinin yolu açılacak. Bu şekilde yakıt gibi önemli ulaşım ve çevresel maliyetlerin düşürülmesi hedefleniyor.
 
Örneğin İsveç'te 12 katlı üçgen şeklindeki bir dikey çiftlikte bitkiler en üst kattan en alt kata raylı bir sistem üzerinden hareket ettiriliyor. Bu şekilde bitkiler ve güneş ışığından avantaj sağlıyor hem de hasat daha kolay bir biçimde gerçekleştiriliyor. Bir başka örnek ise ABD'nin Şikago eyaletinde bir zamanlar et paketleme tesisi olarak kullanılan bir fabrikada sebzeler, yakınlardaki dev akvaryumlardan gelen atık suyun üzerinde yüzen sallarda yetişiyor. ABD'deki bir dizi dikey çiftlikte ekinler havada asılı duruyor, köklerine besleyici maddeler püskürtülüyor. Bu şekilde bitkiler için toprak ya da su tankı getirmeye gerek olmuyor.           
 
'Hava kirliliği azalacak'          
Dikey çiftçiliğin destekçileri, uygulandığı takdirde bu sistemin faydalarının hemen görüleceğini ifade ediyor. Öncelikle geleneksel çiftliklerden ürün getiren kamyonların sayısı azaldığı için yakıt tasarrufunun sağlanması, buna bağlı olarak da hava kirliliğinin azalması vurgulanıyor. İkincil olarak kent sakinlerinin sağlıklı ve taze gıdaya erişiminin kolaylaşması belirtiliyor. Daha ötesini düşünen dikey çiftçiliği savunanlar bu yöntemin daha da büyük ve geniş kapsamlı değişikliklerin habercisi olabileceğini ifade ediyorlar. Dikey çiftçilik yoluyla pestisit ve herbisit gibi çevreyi kirleten tarım ilaçlarının kullanımının azaltılabileceğine de dikkat çekiliyor. Ayrıca bu yöntemle ormanların tarıma açılmasının da önüne geçileceği için iklim değişikliği tehlikesinin de azaltılabileceği kaydediliyor. Bu şekilde geçen yaz orta batı ABD'yi etkisi altına alan kuraklık gibi ekstrem hava şartlarının da önüne geçilebileceği belirtiliyor. Dikey çiftçiliği yaygınlaşmasının iklim değişikliğine bağlı olumsuz hava şartlarını azaltması ve gıda fiyatlarının arz düşüşüne bağlı olarak aşırı yükselmesinin önüne geçmesi de öngörülüyor.                  
 
ABD'nin prestijli üniversitelerinden Columbia Üniversitesi'nden mikrobiyoloji uzmanı Dr. Dickson Despommier, 1999'da bir grup öğrencisiyle birlikte dikey çiftçilik üzerinde detaylı çalışmalar yürüttü. Amerikan basınının da ilgisini çeken Dr. Despommier, iklim değişikliğinin geleneksel çiftçiliğin maliyetini giderek yükseltmesi ile teknolojik gelişmelerin sera çiftçiliğini daha ucuz hale bağlı olarak dikey çiftçiliğin daha cazibeli hale geleceğini söylüyor. Despommier'in en büyük hayali ise 50 yıl içinde dünyada üretilen gıdanın yarısının dikey çiftliklerden sağlanması. Bu şekilde ciddi büyüklükteki tarım arazisinin terk edileceğini, bunun da ekosistemin fonksiyonlarını hızlı bir biçimde düzelteceğini, küresel ısınmayı da yavaşlatacağını söylüyor. ABD ve bir dizi ülkede dikey çiftlikler faaliyette. İnşa halinde de çiftlikler bulunuyor. Bazı çiftliklerin inşaatını kar amaçlı olmayan kuruluşlar üstlenirken diğerleri ise yerel gıda talebini karşılamaya yönelik kar amaçlı girişimler olarak faaliyette. Bazı dikey çiftlikler ise Güney Kore'de olduğu gibi gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla devlet tarafından fonlanıyor.
 
Şu ana dek dikey çiftlikler toplam gıda üretiminin çok küçük bir kısmını üretiyor. Yöntemin savunucuları halen farklı inşaat tasarımları geliştiriyor ve bu yapılarda ürün verimliliğini artırmanın yollarını arıyor. Henüz bu konuda üzerinde uzlaşılmış bir iş modeli bulunmuyor. Bu konuda tüm sorunları aşmayı hedefleyen iddialı bir proje İsveç'in Linköping kentinde yürütülüyor. Bu kentteki 12 katlı üçgen şeklindeki çiftlik projesi dünyanın en yüksek dikey çiftliklerinden biri durumunda. Dünya genelindeki dikey çiftlik projeleri genellikle 7 katın üzerine çıkmıyor. İsveç'teki bu çiftliğin gelirini artırmaya yönelik yenilikçi yöntemler de kullanması bekleniyor. Çiftliğin İsveçli sahibi Plantagon şirketi ürünlerini sadece yerel pazarda satmayacak aynı zamanda çiftliğin pek çok katındaki boş alanı da kiraya vermeyi hedefliyor. Bir başka özel nitelik de güneş ışığından yararlanma. Buna göre binanın güney cephesinde cam tabakasına iliştirilmiş mekanik ray binanın çatısındaki bitkileri aşağı katlara doğru taşıyor. Bu düzenleme bitkilerin güneş ışığına eşit olarak maruz kalmasını sağlarken, hasadın da tek bir yerde yani zemin katta yapılmasına olanak tanıyor. Ekim sonrasında ise normal bir asansör kutulanmış ekinleri en üst kata taşıyıp giderek büyüyecekleri aşağı katlara doğru yolculuklarına başlatıyor. Plantagon bu yolla bir yılda Çin lahanası gibi 300-500 yapraklı yeşillik üretmeyi planlıyor.
Kaynak:Dünya 

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Avatar photo
363 YAZI