Tazminat haklarını saklı tutan 17’si karı-koca 48 İngiliz, başkent Washington’un içinde bulunduğu Colombia Eyalet Mahkemesi’nden jüri huzurunda duruşma talebinde bulundu.
Rum avukat savunuyor
KKTC’de yıllardır hukuk mücadelesi veren ancak yasal boşluk nedeniyle inşaatı yapan şirketlerin banka borçları yüzünden mülklerinden olan İngilizler, açtıkları davada, KKTC ve bağlantılı kurumların ticari faaliyetlerinin yasaklanmasını istiyorlar. Emlak mağdurlarını savunan Rum kökenli Amerikalı avukat Athan Tsimpedes, 24 Mayıs’ta hazırladığı 77 sayfalık dava dilekçesinde, KKTC ve ilgili kurumların, ABD’de mafyayla mücadele amacıyla hazırlanan ve RICO kısa adıyla anılan (Racketeering Influenced and Corrupt Organizations Act) organize suç ve dolandırılıcılık yasasıyla yargılanmasını istedi. Rum avukat Tsimpedes, KKTC’nin sahte tapular hazırlayıp Rumlara ait arazileri sattığını öne sürdü.
Kabul etmeme olasılığı
Girne kentinde inşa ettiği villa nedeniyle önce İngiltere’de, ardından Avrupa Adalet Divanı’nda yargılanan İngiliz David ve Linda Orams davasına da atıfta bulunan Rum avukat, KKTC’de eski Rum tapulu mülklerin yasadışı bir şekilde pazarlandığını ileri sürdü. Rum avukat Athan Tsimpedes, davayı Washington’da açmalarının nedenini, davacılardan bazıları ile KKTC temsilciliğinin aynı eyalet sınırları içinde bulunmasına bağladı. Dava metni ve mahkeme ilanı KKTC’nin Washington temsilciliğine iletilirken, Amerikan mahkemesinin davayı kabul etmeme olasılığı da bulunuyor.
Garry Robb mağdurları
Davayı açan İngilizlerin büyük bölümü, İngiltere’de uyuşturucu kaçakçılığından aranırken 1996’da KKTC kaçan ve Girne’de Aga emlak adıyla şirket kurup, yabancı alıcıları dolandıran Garry Robb’un kurbanlarından oluşuyor. 2005’te KKTC’den Tayland’a kaçan ve iki yıl sonra 2007’de KKTC hükümeti ile anlaşıp Ada’ya geri dönen Garry Robb, 2009’da İngiltere’ye iade edilmiş, 5 yıllık hapis cezasından erken tahliye edilince geçen yıl 1974 öncesi Rum mülklerini pazarladığı suçlamasıyla Kıbrıs Rum yönetimine gönderilmişti.
Yabancıya tapu bakanlar kurulu onayı ile veriliyor
KKTC yasalarına göre, herhangi bir arazi üzerine ipotek koyan şahıs ya da bankalar, daha sonra arazi üzerine inşa edilen ve başkasına satılan herhangi bir yapı bulunsa bile mülkün tümüne sahip oluyor. Özellikle yerel bankaların, arazi ipoteği karşılığı verdikleri kredilere yüzde 250’nin üzerinden temerrüt faizi uygulaması, geçen yıllar içinde borç miktarını çok yüksek miktarlara ulaştırıyor. Açık artırma sonucu satışa çıkartılan araziler genellikle üzerindeki inşa edilmiş ve İngilizlere satılmış evlerle birlikte alacaklı bankaların eline geçiyor. Mülk satın alan yabancılar, arazide ipotek olup olmadığını öğrenemiyor ya da ipotek sözleşme tarihinden sonra yapılıyor. KKTC’de parasını ödedikleri halde bu yolla mülklerini kaybeden yabancıların sayısı, bini aşmış durumda. KKTC’de yabancıların mülk alımı ve kayıtlara geçirilerek tapu sahibi olması bakanlar kurulu onayına tabi. Bu nedenle Ada’da mülk satın alan yabancıların büyük bir bölümünün elinde tapusu bulunmuyor.
Hürriyet
