1 Mayıs 2024 Çarşamba
Ana SayfaManşet"Sattığımız dairenin parasıyla yeni bir konut yapamıyoruz..!"

“Sattığımız dairenin parasıyla yeni bir konut yapamıyoruz..!”

Konut maliyetlerindeki artışın konut fiyatlarındaki yükselişten daha fazla olduğunu belirten Filoğlu Group kurucusu Fatih Fil; “Şimdi bir inşaata kalkışırsanız maliyetleri hesaba katmak zorundasınız. Öyle maliyetler çıkıyor ki şaşıp kalıyoruz. Sattığımız konutun geliri ile aynı özelliklerde yeni bir konut yapamıyoruz. Bu durum konut fiyatlarına yansıyor” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, konut üreticilerinin maliyet enflasyonu yaklaşık %22 oldu. İnşaat demirindeki satış fiyatları %100’ü aşarken hazır betonda %70, çimentoda ise %50’den fazla enflasyon açıklandı. Bu durum konut fiyatlarına yansıyor. Merkez Bankası tarafından açıklanan Konut Fiyat Endeksi’ne göre, konut fiyatları, İzmir’de yıllık bazda %31, İstanbul’da %28, Ankara’da %27 oranında arttı. Pandemi ile başlayan bu artışlar, döviz kurlarındaki yükselişin de etkisi ile rekor seviyelere ulaştı.

konut maliyetlerindeki ve fiyatlarındaki artışı değerlendiren Filoğlu Group kurucusu Fatih Fil, sektörde yaşanan finansal gelişmeleri yakından izlediklerini ifade ederek, “Konut fiyatlarındaki artış doğrudan konut maliyetleri ile bağlantılı. Örneğin; 2020’de yaptığız bir evin maliyeti, bu yıl %100’den fazla artmış. Bu durumda evdeki hesap çarşıya uymuyor! Konut üreticisi, arsadan sattığı konutun inşaatı bitmeden zarara uğruyor. Konut fiyatları artmasa maliyetler karşılanamıyor; fiyatlar artınca tüketici ev alma planlarını erteliyor. Aslında konut üreticisi de tüketici de haklı” açıklamasında bulundu.

İnşaat üretim maliyetlerinden olumsuz etkilendiklerini kaydeden Fil, açıklamalarını şöyle tamamladı:

“Gayrimenkul inşaatlarında ana maliyet kalemlerinde yıllık fiyat artışları, enflasyonun ve endeks artışının üzerinde seyrediyor. Bu maliyetler arasında; arsadan işçiliğe, çimentodan demire, boyadan ahşap doğramalara kadar birçok kalem bulunuyor. Arsa maliyetlerinin, konut maliyetleri içindeki payı %40 ila %60 arasında değişiyor. Genel inşaat malzemeleri, işçilik ve tesisat malzemeleri de, arsa maliyetlerinden sonra inşaatçıları en çok etkileyen kalemler arasında yer alıyor.

Genel bir kanı olarak gayrimenkul ya da konut fiyatları artışlarından genelde konut üreticileri sorumlu tutulur; ancak durum hiç de öyle değil. Bahsettiğim bu maliyetler ile birlikte pazarlama gibi görünmeyen maliyetleri de üst üste koyduğumuzda konut fiyatlarındaki artışlar çoğu zaman konut maliyetlerinin altında kalıyor. Maliyetler dolardan ve enflasyondan neredeyse iki kat daha fazla arttı. Yani inşaat maliyetleri ile konut fiyatlarını kıyaslarsak, maliyetler daha fazla.

Son 1 yılda demir fiyatları yüzde 110’dan fazla artmış. Hazır betonda yaklaşık yüzde 70’lik artış var. PVC’lerde yüzde 250’yi aşan bir artış söz konusu… Şimdi bir inşaata kalkışırsanız bu maliyetleri hesaba katmak zorundasınız. Öyle maliyetler çıkıyor ki şaşıp kalıyoruz. Sattığımız konutun geliri ile aynı özelliklerde yeni bir konut yapamıyoruz. Bu durum konut fiyatlarına yansıyor.

Konut kredisi faizleri yüzde 1’in altına olmalı. Konut almak için bekleyen bir tüketici kitle var ve bu kitle konut kredilerinin düşmesini bekliyor. Gayrimenkul sektörünü canlandırmak için geçen yıl sektöre olumlu yansıyan konut kredisi kampanyaları bu yıl da düzenlenmeli. Bu pozitif etki sektörü ayakta tutacaktır”

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Avatar photo
363 YAZI