ÇEŞME- OSB yönetimlerinin, OSB'lerde üretim yapan şirketlerin enerji ihtiyacını daha düşük maliyetle karşılayabilmek amacıyla arayışları sürüyor.
Önceki gün Çeşme'de gerçekleştirilen Organize Sanayi Bölgeleri Derneği (OSBDER) 4.Genel Kurulu'nda, bu yıl sonunda ihaleye çıkılacak kömür sahalarına ortak teklif vermek için çalışma başlatma kararı alındı.
OSBDER ve Anadolu OSB Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay ile OSBDER Başkan Yardımcısı ve Atatürk OSB Başkanı Hilmi Uğurtaş, 33 üyeli OSBDER'in yeni projeleri ile ilgili DÜNYA'nın sorularını yanıtladı.
Enerjinin yerli hammadde ile üretilmesini ve maliyetleri bu yöntemle düşürmeyi hedeflediklerini dile getiren Uğurtaş, "OSBDER olarak temsil ettiğimiz sanayicilerin rekabet gücünü artırmak için çalışıyoruz. Sorunların çözümü için kamuoyu oluşturmanın yanı sıra, somut alanlarda da girişimde bulunmak istiyoruz. Örneğin enerji maliyetleri önemli bir sorun. Maliyetleri düşürmek amacıyla OSBDER olarak ihaleye çıkacak kömür sahalarına talip olmayı planlıyoruz. Kısacası yerli kaynaklarla enerji üretip sanayicimizin maliyetlerini düşürmeyi planlıyoruz. Bunu yapacak güce ulaştık." dedi.
Kalifiye eleman ve meslek yüksekokulları konusunda da adım atmaya başladıklarını dile getiren Uğurtaş, "Atatürk OSB olarak 4 milyon liralık yatırımla bir meslek okulu kuruyoruz. 450 kişiye tamamen burslu meslek öğreteceğiz. Sanayicinin kalifiye eleman sıkıntısını gidereceğiz. Bu yaygınlaşmalı. Yaygınlaşması için de OSBDER olarak elimizi taşın altına koyacağız." dedi.
Kömür sahalarının yanı sıra güneş enerjisinin de önemine dikkat çeken OSBDER Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay ise, "Güneş enerjisi yatırımları da alternatif enerji olarak düşünülüyor. Şu an güneşten enerji üretmek çok pahalı. Bununla ilgili mevzuatta düzenleme yapılması lazım. . Antalya gibi güneşin çok olması da gerekmiyor. Güneş enerjisi üretmek isteyen yabancı şirketler gelip OSB'lerden yer istediler. Biz de 1.5 milyon metrekare yer veririz dedik. İlk önce algılayamadılar, çok şaşırdılar. Bizim çatılarımızın toplamı 1.5 milyon metrekare. Onlar Avrupa'da bin metrekare başına bin 250 dolar kira veriyorlar. Bize de o paraları vermelerini istedik. Altyapıyı kullanıp, enerjinin düzenlenmesini sağlayan sisteme gitmesine kadar altyapı imkanını sağlamayı önerdik. Bu konuyu düşüneceklerini söylediler, fikrimiz hoşlarına gitti. Bu alanda da girişimlerimiz olacak. Yani kömürü, güneşi, rüzgarı, suyu sanayicimizin rekabet avantajı sağlayacağı şekilde devreye sokmayı planlıyoruz" şeklinde konuştu.
Doğalgaz konusuna da değinen Tuncay şunları söyledi: "OSB kanunu çıktığında 2000 yılında doğalgazda yüzde 10 indirim vardı, enerjide tarife indirimi vardı. Kanun çıktığı andaki siyasi erkin üretime nasıl baktığını da gösteriyordu. Bunu koalisyon hükümeti yapmıştı. Şu an büyük çoğunluğun tek partide olmasının bu avantajı daha kolay kullanılmasına yol açmalı diye düşünüyorum. Kısmi olarak yapılmaya çalışılıyor ama yeterli görmüyoruz. Siyasi iktidar kim olursa olsun eksiklikleri söylemek zorundayız. Biz görevimizi yapıyoruz. Yöneticiler de bizdeki eksiklikleri görüp denetim mekanizmalarını işletiyorlar. Kurallar çerçevesinde kuralları sanayici, üretici lehine ne kadar geliştirebilirsek kardır diye düşünüyorum. Keşke ekonomi içinde sanayi ve hizmetler sektörlerinin ağırlığı yer değiştirebilse. Katma değer zaten ülkeyi besleyemediği için sıcak paraya ve cari açığa izin veriyorsunuz"
33 üyeli OSBDER'in aynı zamanda firma eşleştirmesine de gideceğini vurgulayan Tuncay, "Yabancılarla firma eşleştirmesi konusuna yoğun ilgi var. Ancak burnumuzun dibinde bizim ile ilgili üretim yapan yerli firmalardan haberdar değiliz. Birbirimizi tanımıyoruz. Bu nedenle yerli firmaları kendi aralarında eşleştirme çalışması başlatacağız." dedi.
Tuncay, Türkiye'de planlı sanayinin temel taşı olan OSB'lerin tamamının az gelişmiş bölge kapsamında olması gerektiğini de tekrarlayarak, "Türkiye'deki sanayi sektörünün, özellikle planlı sanayinin desteklenmesi gerekiyor. Gecekondu sanayileşme olmaz. OSB'lerde kanun çok ciddi uygulanıyor. Aynı hassasiyetin OSB dışında yapılan yatırımlarda da gösterilmesi lazım. Bakanlık OSB dışına karışmıyor, daha doğrusu çok iyi denetlenmiyor. İçerideki adam dışarıya kaçmaya çalışmaya başlıyor. Denetimsizlik işletim maliyetini düşüyor. Bazen OSB'de firmalar bize şikayet ediyor inşaat ruhsatlarında canımızı okuyorsunuz diyor. OSB'den çıkınca devreye belediye meclisleri giriyor. Orada da oy kaygısı, seçilememe kaygısı daha ön planda. O kaygıyla teknik konuda da yeterli olmayan belediye meclisleri, belki bir çok yerde kural tanımlıyor. Gecekondu sanayileşme giderek artıyor. Bakın Ankara'da İstanbul yolunda bir sürü yatırım yapılıyor, havaalanı yoluna gidin, Konya yoluna gidin bir sürü yatırım yapılıyor. Peki bu yatırımlar niye OSB'lere yapılmıyor? Çünkü buralarda kural var. Eğer kuralsa her yere aynı uygulanması lazım" şeklinde konuştu.
Yerli malı ve ithalat konusunda da iç açıtı gelişmelerin yaşandığına vurgu yapan Tuncay, "Benim sektörümde Türkiye üretimini yaptığı malların ithalatçısı haline geldi. Ürettiğimiz malı ithal ediyoruz. İthal ettiğin fiyata biz burada üretemiyoruz, ithal ürünlerle rekabet edemiyoruz. Mesela Şanlıurfa'da her yer pamuk doluydu, ancak çiftçiler toplatacak insan bulamıyorlardı. Şimdi zaten ithal pamuğun maliyeti tarlada yetiştirip toplatmaktan çok daha ucuz. Pamuğu bırakın Samsun Limanı'na gemilerle tuz geliyor. Her tarafımız deniz, Tuz Gölü gibi çok önemli bir yerimiz var, bunları kullanacağımıza ithalat yapıyoruz. Çünkü bizde aşırı vergi var." dedi.
Dünya
