7 Ekim 2024 Pazartesi
Ana SayfaManşetKonuta erişilebilirlikte dünya örnekleri..

Konuta erişilebilirlikte dünya örnekleri..

Dünya Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Ali Hepşen, konuta erişilebilirlikte yaygın yöntemleri ve bununla ilgili dünyada örnekleri bugünkü “Konuta erişilebilirlikte dünya örnekleri” başlıklı köşe yazısında ele aldı.

Hepşen’in yazısı şöyle:

“Uzun zamandır konuta eri­şim ve barınma sorunu ölçeğinde yazı yazmaya önem gösteriyorum. Aslında ne­redeyse 2,5 yıldır bu konuda gündem oluşturmaya gayret ediyorum; zira en önemli so­runlarımızdan biri olduğunu düşünüyorum. Ve kısa vadede çözümü zor…

Geçtiğimiz hafta açıklanan Ağustos ayı enflasyon verisi de konut harcamalarının enflas­yon üzerinde ne kadar belirgin bir etki yarattığını bize göster­di. Geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi bu sadece bizim değil, aynı zamanda küresel de bir sorun… Hem insani hem ik­tisadi…

Ancak her ülke bu sorunu aş­mak için alternatifler deniyor, denemekte zorunda… Alterna­tifler çözümler genellikle ülke­lerin ekonomik, sosyal ve yasal yapılarına göre şekilleniyor…”

Bazı yaygın çözümler

“Sosyal Konut Projeleri: Ki­ra veya satış yoluyla konut ihti­yacını karşılamayı amaçlayan, kamu tarafından finanse edilen ve düşük gelirli ailelere uygun fiyatlarla sunulan konut proje­lerini kapsıyor.

Kira kontrolü ve destek­leri: Kapsamı, kiraların belirli bir seviyede tutulması için ki­ra kontrol politikalarının uygu­lanması… Ayrıca, düşük gelir­li kiracılara kira yardımı veya sübvansiyonları da bu kapsam­da sağlanabilir…

Vergi teşvikleri ve sübvan­siyonlar: Hükümetler, konut inşa eden veya mevcut konut­ları yenileyen geliştiricilere vergi teşvikleri sunabi­liyorlar. Bu teşvikler, ko­nut üretimini artırma­yı ve böylece piyasadaki arz-talep dengesini sağla­mayı hedefliyor…

Kooperatif konut mo­delleri: Konut koopera­tifleri, bireylerin bir araya gelerek ortak bir mülkiyet yapısı oluşturduğu ve ko­nut ihtiyaçlarını karşıla­dığı bir model olarak karşımıza çıkıyor.

Kentsel yenileme ve dönü­şüm projeleri: Kullanım dışı kalmış veya düşük gelirli bölge­lerdeki binaların yenilenmesi, modern konutlar yaratmak ve şehir içi alanların daha verimli kullanılmasını sağlamak ama­cıyla yapılıyor.

Kamu-özel sektör işbirlik­leri: Kamu ve özel sektörün bir araya gelerek konut projeleri geliştirmesi, finansal kaynak­ların daha verimli kullanılma­sına ve daha fazla konut üreti­mine olanak tanıyor.

Konut kredi faiz destekle­ri: Düşük gelirli bireyler için uygun faiz oranları ve ödeme planları sunan konut kredisi programları, konut sahibi ol­mayı kolaylaştırabiliyor.

Dünya örnekleri…

Yukarıda saymaya çalıştığım yöntemler, tek başına veya bir­birleriyle kombinasyon halinde kullanılarak konuta erişilebilir­lik sorununa çözüm üretmeye çalışıyor. Her ülkenin kendi ko­şulları ve ihtiyaçlarına göre bu çözümleri adapte etmesi önem­li tabiki.

Hindistan’da konuta erişile­bilirlik sorununa yönelik kulla­nılan model ve stratejiler, geniş bir yelpazede farklı yaklaşımla­rı içeriyor. Örneğin, “Housing for All (Herkes için Konut) Mis­yonu” (Pradhan Mantri Awas Yojana – PMAY)… Bu program, 2022 yılına kadar tüm Hint va­tandaşlarının uygun fiyatlı ko­nutlara erişimini sağlama he­defiyle başlatılmıştı. PMAY, kentsel ve kırsal alanlarda dü­şük gelirli gruplara yönelik çe­şitli finansman modelleri, süb­vansiyonlar ve kredi kolaylık­ları sunan bir program aslında.

Yine Hindistan’da “Özel ve Kamu-Özel Ortaklıkları (Pub­lic-Private Partnerships – PPP)” nda kullanıldığını göz­lemlemek mümkün… Bu ortak­lıklar, hükümetin arazi ve diğer altyapı desteği sağladığı, özel sektörün ise konut geliştirme ve inşaatı üstlendiği bir işbirli­ği modelini temel alıyor. Temel hedef, konut üretimini artır­mak ve piyasadaki konut arzını genişletmek…

Nijerya’da konuta erişilebi­lirlik sorunu, hızla artan nüfus, yoğun kentsel göç, yetersiz alt­yapı ve ekonomik zorluklar gibi çeşitli faktörlerden kaynakla­nıyor. Bu sorunları hafifletmek ve daha fazla kişiye uygun fi­yatlı konut sağlamak için ülkede “Ulusal Konut Fonu (National Housing Fund – NHF)” oluşturul­muş durumda… Amaç, düşük ve orta gelirli ça­lışanların konut finans­manına erişimini artır­mak aslında.

Hindistan’dakine ben­zer şekilde “Kamu-Özel Ortaklıkları (Public-Pri­vate Partnerships – PPP)” da yaygın olarak kullanılıyor. Ni­jerya hükümeti, konut üretimi­ni artırmak için arazi ve altya­pı desteği sağlarken, özel sektör konut projelerinin geliştirilme­sini ve inşasını üstlenir. Bu or­taklıklar, uygun fiyatlı konutla­rın inşa edilmesini ve konut açı­ğının azaltılmasını amaçlıyor.

Brezilya’da konuta erişile­bilirlik sorununun çözümü için yine kamu-özel sektör ortak­lıkları kullanılırken, diğer ta­raftan Brezilya hükümeti tara­fından başlatılan “Minha Casa Minha Vida (MCMV)” progra­mı düşük ve orta gelirli ailelere uygun fiyatlı konut sağlamayı amaçlıyor. MCMV, çeşitli gelir gruplarına yönelik sübvansi­yonlar ve kredi seçenekleri su­narak konut inşasını teşvik et­mek ve konut sahipliğini ar­tırmak için tasarlanmış bir program aslında.

Güney Afrika’da “Breaking New Ground (BNG)” progra­mına ve Tayland’ta “Thai Ho­me Loan” programına benzer şekilde Arjantin’de başlatılan “Procrear Programı” da düşük ve orta gelirli ailelere konut sağlamayı hedefliyor… Prog­ramlar özellikle düşük gelirli haneler için uygun fiyatlı konut seçenekleri sunarken, diğer ta­raftan konut kredileri, sübvan­siyonlar ve konut inşası için destek sağlıyorlar.

Viyana’da sosyal konutlar ve konut kooperatifleri yoğun bir şekilde kullanılarak dikkat çekici bir konut modeli oluştu­rulmuş durumda. Örneğin Vi­yana’da nüfusun yaklaşık %60’ı devlet tarafından sübvanse edi­len kiralık konutlarda yaşıyor. Hollanda’da, konut koopera­tifleri ve sosyal konut sistemi yaygın bir şekilde kullanılıyor. Almanya’da ise kiralık konut piyasası oldukça geniş ve kira kontrol mekanizmaları saye­sinde konut fiyatları nispeten erişilebilir durumda.”

Sonuç

“Aslında bizde Toplu Konut İdaresi’nin de temel misyonu dünyadaki örneklere benzer şekilde barınma ve erişim so­runlarına çözüm üretmek. Bu misyonu bütüncül olarak ne kadar yerine getiriyor ayrı bir tartışma konusu ama zaman zaman finansal piyasalarla kur­duğu entegrasyonu asla göz ar­dı etmememiz gerekiyor.

Diğer taraftan, ülke örnekle­rine bakıldığında kamunun ara­zi tahsis ettiği, geliştiricinin ki­ralık konut üretme noktasında teşvik edildiği kamu-özel sektör ortaklığı modelinin de yaygın olarak kullanıldığını gözlemle­yebiliyoruz. Geçmiş dönemler­de GYODER, KONUTDER gibi sivil toplum kuruluşlarının bu kapsamda önerileri de olmuştu. Keşke o günlerde değerlendiri­lebilseydi…”

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Avatar photo
364 YAZI