Türk inşaat sektörü son yıllarda markalı konutta elde ettiği başarısını yurtdışına da taşımaya hazırlanıyor. Tek tek yurtdışında yapılan projeler olsa da bugünlerde artık müteahhitler Avrupa'dan Ortadoğu'ya, ABD'den Afriya'da kadar birçok kıtada yeni projeler araştırmaya başladı. Türk müteahhitlik sektörünün konut kooperatifçiliğinden bugün markalı üretime geçmesini bir devrim olarak nitelendiren Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay da, şirketlerin artık dışarıya açılması gerektiğini düşünenlerden.
Türkiye'nin 1980'li yıllarının yurtdışına açılma adına bir milad olduğu söyleyen Mehmet Okay, "Son 12 yıldır yurtiçinde hem kamu hem de özel sektör büyük bir aşama kaydederek toplu konutlar, residence tarzı çok gelişmiş konsept projeler üretmeye başladılar. Bu da bizi 30 yılın en hızlı büyüyen sektörü haline getirdi" dedi.
Yeni Türkiye'de müteahhitlerin yurtdışına açılıp daha çok döviz kazandırıcı faaliyetlerde bulunması gerektiğini belirten Okay, şöyle konuştu: "Gidilmemiş birçok ülke var. Bizlerin açtığı yolda yeni nesillerin ilerlemesi, zirvelere çıkardığımız bayrağı aşağıya indirmemesi gerekir. Çünkü bu uğurda çok büyük zorluklarla mücadele edip, büyük fedakârlıklarla işler geliştirildi, güven sağlandı ve her anlamda marka olundu."
Geriye dönüp son 30 yıla bakıldığında, başlangıçta kooperatif veya sokak arası diye tabir edilen apartman tarzı konutlardan, sayıları binleri aşan dev siteler dönen bir sektörün ortaya çıktığını vurgulayan Okay, dünya müteahhitlik liginde gelinen noktaya da vurgu yaptı. Okay, "Türk müteahhitleri yurtdışındaki başarılı çalışmalar ile son yıllarda Çin'den sonra 2'nci sıradaya yükseldi. Hedef ilk sırada olmak. Ant Yapı olarak 1990'lı yılların başından itibaren yoğun şekilde yurtdışı işler yaptık. Küçük işleri yapan konumdan artık her yıl milyonlarca metrekarelik anahtar teslimi projeler üreten ve Avrupa'nın en yüksek kulelerini yapan bir firma olduk. Moskova'da elde ettiğimiz başarılarla oradaki rakibimiz Çin'lileri bile geçtik" dedi.
