Yapı-Endüstri Merkezi tarafından bu yıl 7’ncisi düzenlenen EKODesign Konferansı, 15 Nisan 2014 Salı günü, “şeffaflık” teması ile YEM’de gerçekleştirildi.
7 yıldır yarattığı tartışma ortamı ve yayınları ile ülkemizde sürdürülebilir tasarım ve kentleşmenin önünü açmayı hedefleyen EKODesign, bu yıl da “şeffaflık” kavramının çevresel, ekonomik ve toplumsal boyutları ile ele alınacağı oturumlar, birbirinden beslenen birçok disiplini bir araya getirdi.
EKODesign 2014 kapsamında; kentsel strateji, yatırım, şehir planlama, mimarlık ve peyzaj uzmanları, ortak yaşam alanlarının korunması ve tasarlanması konusundaki deneyimlerini aktardılar.
Yapı-Endüstri Merkezi tarafından 15 Nisan 2014 Salı günü 09:00-17:30 saatleri arasında Interfiks, UPM ProFi – ETAP Dış Ticaret ve Vaillant ana sponsorluğunda YEM Etkinlik Salonu’nda gerçekleştirilen EKODesign Konferansı’nın bu yılki teması daha şeffaf ve katılımcı politikalara, stratejilere, planlara, programlara, proje ve uygulamalara duyulan gereksinim sonucu belirlendi. Birbirinden beslenen farklı disiplinleri bir araya getirecek olan konferansta, her şeyin “yeşil” etiketlenerek “çevre dostu”, “enerji verimli”, “sürdürülebilir”, “ekolojik” kılındığı ve bu kavramların bulanıklaştırıldığı günümüzde katılımcılığın ön planda olduğu, çevreye zararı en aza indirilmiş ve özel yaşam alanlarına sahip olabilmek için “Yeşili Unutun, Rengimiz Şeffaf” söylemi ile “şeffaflık” kavramı çevre, ekonomi ve toplum boyutlarıyla ele alındı.
İstanbul ve Londra’nın birbirinden öğrenecekleri
Londra’nın yapılı çevresi üzerine çalışan bir merkez olan New London Architecture’da (NLA) Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev alan Peter Murray “Pragmatik Planlama – İstanbul ve Londra Birbirinden Neler Öğrenebilir?” başlıklı konuşmasını yaptı. NLA, büyük şehirlerde fiziksel değişimlerden oluşan problemlerin tartışıldığı bağımsız bir forum. Oluşum, kentin gelecekteki şeklini belirlemek üzere kentsel birliği sağlamayı ve profesyonelleri, plancıları, politikacıları ve halkı biraraya getirmeyi amaçlıyor.
Peter Murray, mimari iletişim, sürdürülebilir ulaşım, katılımcı planlama ve yapılı çevrenin iyileştirilmesindeki tutkulu yaklaşımlarını EKODesign Konferansı’nda dile getirdi. Murray, “Tarihi bir kent nasıl sürdürülebilir yapılabilir? Eski binaların teknik yetersizliklerini nasıl ele alıyoruz ve çözüm üretiyoruz? 21. YY kenti olabilmek için bir kent nasıl yeniden planlanır?” sorularını EKODesign 2014’te yanıtladı. Ayrıca planlama, yapı tasarımı ve hizmet alanlarında sürdürülebilir stratejilerden oluşan The London Plan (Londra Planı) çerçevesinde, gaz emisyonlarının azaltılması, aktif tasarım, bisiklet ve yürüme, binaların güçlendirilmesi, atık su, katı atıklar ve sürdürülebilir topluluklarla alakalı problemlerle İstanbul karşılaştırması yaptı.
Tasarım Parçacıklardan İbarettir!
Barselonalı disiplinlerarası mimari stüdyo Cloud9’ın kurucu direktörü olan Enric Ruiz Geli, EKODesign 2014’ün diğer önemli konuşmacılarından biri oldu.
Enric Ruiz Geli mimarlık ve sanat, dijital süreçler ve teknolojik materyallerin geliştirilmesi arasında bir ortak platform olarak Cloud 9 ile kendini, doğadan ilham alan akılcı strüktürleri yaratırken yeni teknolojik gelişmeleri ve mimarinin edimsel boyutlarını kullanmaya adıyor. Uluslararası arenada kazandığı ödüllerle sıkça yaklaşımlarından bahsettiren bir mimar olarak özellikle de küresel ısınma senaryolarına yönelik pilot projeleriyle dikkat çekiyor.
EKODesign 2014 sahnesinde Ruiz Geli, “Tasarım Parçacıklardan İbarettir!” diyerek, arazinin görselleştirilmesinden, mimari projenin tasarım ve uygulama aşamasına kadar mekan ve sosyal ilişkileri birlikte ele aldı. Bütün girdileri sadece sayısal verilerle değil, bütün parçacıklar halinde kaydedebildiği parçacık mimarisi yaklaşımını, insanoğlu ve doğanın ortak bir dil kullandığı empatik bir toplum anlayışına işaret ederek değerlendirdi.
Şeffaflık sürdürülebirliğin neresinde?
EKODesign 2014 için bir araya gelen uzmanlar, “Şeffaflık kavramını yerel yönetimlerin çevre dostu yaklaşımlarında / ‘yeşil girişimlerinde’ görebiliyor muyuz?”, “Geliştiriciler ve yatırımcılar kentsel büyüme ve gelişmede anahtar olabilecek yeşil yenileme, ‘green retrofitting’ kavramını ‘şeffaflık’ ve ‘katılımcı politikalar’ çerçevesinde ele alabilirler mi?”, “Bina ölçeğinden mahalleye ve kentsel tasarıma kadar çevreci politikaları, şeffaf ve katılımcı yaklaşımla nasıl harekete geçiririz? , “Enerji altyapıları ve sürdürülebilir kentsel planlama uzlaşamaz mı?” gibi sorulara yanıt aradı.
Yerel yönetimlerin “yeşil girişimleri”
Çevre dostu yerleşim ve planlama anlamında girişimleri olan yerel yönetimler de EKODesign 2014’ün katılımcıları arasında yer aldı. Bu kapsamda, CittaSlow Türkiye Teknik Koordinatörü ve Seferihisar Belediyesi CittaSlow Proje Sorumlusu Yazar Bülent Köstem ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Ekolojik Kent Proje Sorumlusu Yüksek Mimar Seda Müftüoğlu deneyimlerini şeffaf bir platformda izleyicilerle paylaştı.Uzmanlar, mevzuat sorunları, imar süreçlerinde yaşanan sorular, konuttan masterplan ölçeğine projelendirmelerde zorluklar ve fırsatları katılımcı politikalarını gözeterek proje yönetim süreçleriyle masaya yatırdı.
EKODesign 2014 öncesinde sosyal medya üzerinden gelen soruların yerel yönetim yetkilileri ile paylaşılması sayesinde daha fazla şeffaflık sağlandı. Konferansa Twitter üzerinden #ekodesign2014 ve twitter.com/YEMEtkinlik bağlantıları ile soru ve görüş iletmek de mümkün oldu.
YAPI Dergisi sizin için seçti…
Konferansta Türkiye’den vaka etütleri aracılığıyla çevre dostu yapılar yaparken yönetmelikler, işveren ilişkisi, kullanıcı deneyimi gibi sorulanın yanıtları YAPI Dergi’sinin seçtiği projeler üzerinden tartışıldı. Yapı Dergisi’nin gündeme getirdiği konular üzerinden kentsel ölçekte katılımcı önerileri de tartışıldı.
Konferans, her yıl olduğu gibi bu yıl da, YAPI dergisi tarafından yayına hazırlanan “Yapıda Ekoloji” ekiyle, bu alanda kalıcı bir kaynak oluşturulmasına katkıda bulundu.