Saros İnş. Yön. Krl.Başk.Cevdet ABACIOĞLU depreme karşı hafif çelik evleri önerdi .Cevdet Abacıoğlu sözlerine şöyle devam etti.
"Ülkemiz, eşsiz coğrafyasının yanı sıra aktif bir deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır. Buna karşın yapı üretiminde, bilinçli ve standartlara uygun, nitelikli yapılara halen geçilemediği yaşadığımız depremlerdeki sonuçlarla gözler önüne serilmektedir. Deprem doğal afetlerin başında gelmektedir. Etkileri açısından doğal afetlerin yüzde sıralaması % 61 deprem, % 15 toprak kayması, % 14 sel, % 5 kaya düşmesi, % 4 yangın ve % 1 çığ şeklindedir.
Bilim ve mühendislikteki akla aykırı rant politikaları nedeniyle, ülkemiz bir “deprem ve afet ülkesi” olmuştur. GSMH’nın her yıl ortalama % 3’ü ile % 7’si afet zararlarını karşılamaya harcanmaktadır. Gerçekte hepsi birer doğa olayı olan deprem, heyelan, çığ/kaya düşmesi, su baskını v.b. olaylar bilinçsizce verilmiş yer seçimi kararları, mühendislik verilerinden yoksun imar planları, düşük standartlarda ve mühendislik hizmeti görmemiş yapı üretimi, kısaca ranta dayalı hızlı, düşük nitelikli, tasarımsız, plansız kentleşme ve sosyo-ekonomik politikalar sonucu insani, sosyal ve ekonomik yıkımlara dönüşmektedir. Türkiye’nin deprem sorunu bu bağlamda ve bir bütünsellik içinde ele alınmalıdır.
Türkiye aktif bir deprem kuşağı üstünde olduğuna göre, ülke topraklarının, sanayisinin ve barajlarının büyük bir kısmı deprem kuşağı içinde yer almaktadır. Ülkemizin 81 ilinin 55’inin Birinci Derecede Deprem Bölgesinde bulunması, ancak depremlerle birinci dereceden bağı bulunan Yapı Denetim Yasası’nın yalnızca 19 ili
kapsamına alması, Türkiye’deki deprem önlemlerinin yetersizliğine ilişkin ciddi bir ipucu sunmaktadır.
Halihazırda ; Deprem Şurası, Ulusal Deprem Konseyi teşkilatların devre dışı bırakıldığı bir coğrafyada; deprem öncesi, deprem sırası ve deprem sonrası önlemler bütünlüğüne dikkat çekmek sanıldığının ötesinde önem taşımaktadır.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 20 Ocak 2009 tarihli Çelik Yapıların Deprem Dayanımı için yapılmış deney sonuçları raporuna göre “ Madde -3 Yapının çok hafif olması sonucu, yapıya şiddetli depremlerde çok büyük deprem ivmeleri de gelse, yapıya gelen kuvvetler yapının taşıma kapasitesine göre küçük kalmakta ve bu kuvvetler yapının duvarlarında küçük nominal kayma gerilmeleri oluşturmaktadır. Madde -4 Yapılan deney sonucunda, deney yapısının çok şiddetli depremlere ( Richter ölçeğine göre 7.0 – 7.5 ve daha yüksek depremlere ) dayanabilecek kapasitede olduğu kanaatine varılmıştır.” sonuçlarına varılmıştır.
Görüyoruz ki bu önlemler ciddi bir şekilde alınmadığı sürece her deprem sonrası ciddi felaketlerle karşı karşıya kalacağımız birçok canlının hayatını kaybedeceği üzüntüsünü yaşıyor olacağız (tabiî ki biz yaşıyorsak ).
Yaşamın %90 nın kapalı bir mekanda ( konut , işyeri , okul, sinema , otel gibi..) geçtiğini varsayarsak yapıların güvenli ve dayanıklı olması çok önemlidir.
Depremlerdeki can kayıplarının önüne geçme adına, yetkili kurum ve kuruluşların rantı ön plana almak yerine teknik, donanımlı ve standartlara uygun yapılar inşa etmelerini sağlarsak önemli yol katetmiş oluruz. Ve bu sayede hedef olan güvenli, sağlam yapılar oluşacak ve acı sonuçlar asgari düzeye inecektir.
Bu bilinçle hareket eden Türkiye’nin depreme güvenli yapılar konusunda liderlik ünvanını taşıyan SAROS İNŞAAT TİC. LTD. ŞTİ. ve yöneticileri 17 Ağustos 1999 depreminden sonra betonarme yapım tekniğini değiştirerek gerek Japonya gerekse Amerika ülkelerinde uygulanan çelik konstrüksiyon yapılarla konut üretimi yapmaya başlamıştır.
En son 5 projesinden bahsedecek olursak ; 2009 Mayıs itibariyle toplam 210 adet villadan oluşan Zeytinsuyu Tepesi Evlerinin imalatı ve satışı tamamlanmıştır.
2009 Kasım ayında başlanan ve 2011 Nisan ayında imalatı biten, Doğal Yaşam Köyü projesinin satışları devam etmektedir. Türkiye’de bir ilk olan bu proje depreme son derece dayanıklı 78 adet hafif çelik villadan oluşmaktadır.
Konsept içeriği olarak da bugüne kadar uygulanmamış bir tarzda site içerisinde hayvan çiftliği , meyve bahçeleri, alabalık göleti, hobi bahçeleri ,su oyunları ve şelaleleri olmakla birlikte zengin görsel unsurları kullanmış ve kamuoyu tarafından beğeni toplamıştır.
İnsanlarımız bilinçlendikçe bu teknik ve güvenli yapılara her geçen gün talep artmaktadır. Son 15 gün içerisinde 9 villa satışı gerçekleşmiş olup, kalan 12 villası ise sahiplerini beklemektedir.
Teknik ve estetik yapılar olmalarına karşın çelik konutlar korkulanın aksine bütçenizi sarsacak fiyatlarda yapılar değildir. Örneğin 230 bin – 250 bin TL arasında değişmektedir. Bu fiyatlar da 10 yıl gibi uzun vadelerde kredilendirilmektedir. Görülüyor ki hafif çelik konutlar güvenli bir yaşam için ulaşılmaz noktada değillerdir.
Hayatınız bizim ve sevdikleriniz için değerli…"
