OCAK – EKİM 2025 DÖNEMİNDE BİRİNCİ EL’ DEN KONUT SATIN ALANLARIN; %70’ İ ALDIĞI KONUTU TEKRAR SATMIŞ !
EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Sayın Cansel Turgut Yazıcı’nın basın açıklamasında bulunduğu tespite göre;
2025 yılın başında 500.000 civarında konut, piyasada satış beklerken, bugün ise bu sayı 10 ayda %25 artarak 620 bin seviyelerine çıkmış.
Bu durum, 2025 yılı Ocak – Ekim döneminde Birinci El pazarında satılan 397.507 adet – 120.000 adet = 277.507 adet konutun 2.el’de tekrar satılmıştır.
2.el pazarında Ekim sonu itibarı ile satılmayı bekleyen 620.000 adet konutun 120.000’ i birinci elden ikinci ele gelip, stoklara girendir.

2025 yılı verilerine göre, Projelerden konut alanların “ yatırım döngüsü ile konut aldığını “ göstermektedir. Çünkü %70’ i ikinci el pazarında tekrar satılırken %30’u ikinci el pazarında olası satış alternatifi olarak stoklarda yerini almıştır.
DENGE 2019 YILINDA BOZULDU !..
TÜİK verilerinin düzenli tutulup, raporlanmaya başladığı 2013 yılından 2018 yılı dahil altı yıl 1.el satışlarının ikinci el satışlarını adetsel olarak büyük oranda ( en az fark : 72.254 / en yüksek fark : 98.932 ) karşıladığını görüyoruz.
Bu dengeli durumun sebebi olarak; bu yıllarda uzun vadeli ve hesaplı mortgage kredi kullanımları olabilir.
Ancak; 2019 yılı ile birlikte birinci el satışları, ikinci el satışlarına stok yetiştirememeye başlamıştır. 2019 yılı açığı 837.047 iken Milyonlu seviyeleri test etmiştir.
2023 yılında tekrar 846.384 olan farkın tekrar yükselme eğilimine geçtiği gözlenmektedir.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUM; birinci el’in ikinci el’ i karşılayamaması ve mükerrer satış sayısın artmasıdır. İkinci el’de Mükerrer satış sayısı arttıkça, ikinci el satış adeti artmakta, birde birinci el ile ikinci el toplanınca REKOR… REKOR ilan edilmektedir.
Bu durum aslında; KONUT MÜLKİYET SAHİPLİĞİNİN SÜRESİNİN KISALDIĞININ VE AYNI KONUTUN DEFALARCA SATILDIĞININ GÖSTERGESİDİR.
Endişem, yeni konut projelerinde yeterli ve cazip mortgage kredi olanakları ile sunulamamasından kaynaklı projeden konut alacak yatırımcıların tercih etmemesidir. Bununla birlikte, birden fazla konut sahipliği ve kiralık konutlara yönelik vergisel düzenleme beklentileri, yerli konut yatırımcısının rotasını yurt dışı pazarlara ve finansal alternatiflere yöneltmektedir. Dengeyi bozan diğer bir durum ise, yabancı konut talebinin hızla düşmesidir.



