5 Aralık 2025 Cuma
Ana SayfaManşetGayrimenkul sertifikasında fiyat, finansman ve kurumsal davranış..

Gayrimenkul sertifikasında fiyat, finansman ve kurumsal davranış..

Gayrimenkul sertifikası, bir yandan birey­sel yatırımcılar için erişilebilir birikimli edinim modeli, diğer yandan geliştirici şirket için alternatif, maliyetsiz bir finansman aracı olarak malum olduğu üzere yeniden gündem­de. Konu hakkında birçok yazı yazmıştım as­lında. Ama bu sefer farklı bir pencereden de bakmak istedim.

Sermaye Piyasası Kurulu’nun onayıyla hayata geçirilen yeni ihraçta, Emlak Konut GYO’nun Başakşehir’de geliştirdiği Dam­lakent projesi sertifikaya konu edildi. 7,59 TL’den borsada işleme açılan ürün, toplamda 726.719 yurt içi bireysel (%74,4) ve kurumsal (%25,6) yatırımcı tarafından satın alındı.

Sertifika, ilk haftalarında piyasa dinamizmi­ni ararken, izleyen günlerde fiyat 6,10 TL’ye ka­dar geriledi (15.09.2025 Kapanış Fiyatı). Halka arz değerinin %20 altında bir seviyeye düşül­dü. Ancak bu fiyat hareketini anlamlandırmak için yalnızca yatırımcı psikolojisini değil, ge­liştirici tarafındaki finansal stratejiyi ve ku­rumsal davranışı da dikkate almak gerekiyor.

Küçük yatırımcı için fırsat mı?

Sertifika fiyatındaki düşüş, özellikle birey­sel yatırımcılar için “düşük fiyattan konut edinme fırsatı” gibi görünse de, pratikte işler daha karmaşık. Sertifika sistemi iki farklı ya­tırımcı tipi arasında kurulur: Asli edimciler (yani yeterli sertifika toplayarak konut sahi­bi olmak isteyenler) ve tali edimciler (yani ge­tiri ya da alım-satım amacıyla piyasada bulu­nanlar). Sertifika fiyatı düştüğünde asli edim­ci heyecanlanabilir; ama “daha da düşer mi?” kaygısıyla alımını erteler. Tali edimci ise, za­rarına satış yapmak istemediği için pozisyo­nunu korur. Sonuçta sertifika arzı azalır, liki­dite düşer, konut edinimi zorlaşır. Yani sistem teorik olarak çalışsa da, fiili olarak zora girer.

Kurumsal yatırımcı ne düşünüyor?

Takas verileri bu noktada önemli bir gös­terge sunuyor. Halka arzda yatırımcıların %25,6’sını oluşturan yurt içi kurumsal yatı­rımcıların bazılarının süreç içinde pozisyon­larını azalttığı görülüyor. Bu noktada özellik­le kamu bankaları aracılığıyla yapılan alım ve satımlar dikkat çekici. Örneğin, 15 Eylül iti­bariyle baktığımızda Ziraat Yatırım ve Vakıf Yatırım ağırlıklı satıcı konumundayken, Halk Yatırım önemli bir alıcı olarak öne çıkıyor. Ancak burada basit bir “satıyorlar” ya da “gü­ven azaldı” çıkarımı yapmak da yanıltıcı olur.

Çünkü kamu aracı kurumları hem bireysel hem kurumsal yatırımcılar tarafından kulla­nılan geniş hacimli kurumlardır. Ziraat ve Va­kıf üzerinden yapılan satışlar, bireysel yatı­rımcıların bu kurumlar aracılığıyla yaptığı iş­lemler olabilir. Diğer yandan, Halk Yatırım’ın aldığı pozisyon kamu adına yapılan stratejik bir dengeleme hamlesi de olabilir. Bu nedenle kamu kurumsal oyuncuların davranışını yo­rumlarken niyet değil, etkiler üzerinden de­ğerlendirme yapmak daha sağlıklı olur.

Sonuçta bu hareketlilik, bazı kurumsal ya­tırımcıların (özel ya da kamu) bekledikleri fiyat performansını görememeleri sebebiy­le pozisyon azaltması olarak okunabilir. An­cak aynı anda bazı kurumsal yapıların pozis­yon artırması da “belirsizlik ortamında denge arayışı” şeklinde yorumlanabilir. Bu da gayri­menkul sertifikalarının henüz net fiyat den­gesine ulaşmadığını ve yatırımcı davranışla­rının bir süre daha çift yönlü dalgalanma gös­terebileceğini düşündürtmektedir.

Geliştirici açısından alternatif finansman

Fiyat düşüşüne rağmen, ihraççı Emlak Ko­nut açısından tablo daha farklı okunabilir ka­naatindeyim. Toplam 21,4 milyar TL’lik halka arz büyüklüğüne ulaşıldı. Bu kadarlık bir fi­nansman piyasa yoluyla maliyetsiz ya da çok daha düşük maliyetli olarak sağlanmış oldu. Bir başka deyişle, gayrimenkul sertifikası bu haliyle bir “gölge finansman” aracı gibi işlev gördü. Üstelik, bu finansman kaynağı yalnızca banka dışı bir kanal olarak değil, aynı zaman­da kamusal bir katılım ve toplumsal sahiplen­me duygusu da yaratabilecek potansiyelde.

Denge arayışı sürüyor

Sonuç olarak bu ürün, yalnızca fiyat hare­ketlerinden değil, yatırımcı davranışların­dan, finansman stratejilerinden ve toplumsal algıdan etkileniyor. Sertifika sistemi başarılı olabilir, ama bunun için yalnızca fiyat değil, güven, erişim ve likidite de denge içinde ol­malı. Aksi halde bu yapı, yatırımcının değil, sistemin kendisinin elinde “asimetrik bir risk aracına” dönüşebilir.

(Kaynak: Dünya Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Ali Hepşen‘in 18 eylül tarihinde kaleme aldığı “Gayrimenkul sertifikasında fiyat, finansman ve kurumsal davranış” başlıklı makalesi)

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
369 YAZI