3.Ağustos'da bankacılık / finans sektörünü ülkeye güvene ve gayrimenkul sektörünü mortgage faiz oranları ile desteklemeye davet etmiştim. Bugün, gayrimenkul sektörünün bankasız bünyelerinde sunduğu aylık 0,70 % 120 ay oranları uzun bir aradan sonra tarihi değerler.
Bu oranları banka / finans sektörü ile yakalamanın maliyeti 100 bin Türk Liralık kredi için 22-25 bin TL'lık destek/katkıdan geçiyor. Düşüne biliyormusunuz proje geliştirici bir firma bir gayrimenkulü mortgage kredisi ile satabilmek ve parasını peşin alabilmek için banka/finans kurumuna alacağı bedelin yaklaşık yüzde yirmibeşini peşin ödemek zorunda kalıyor…
Rekabet şartlarından dolayı uygulamaya konulan faiz oranlarının Banka/finans sektörü tarafından desteklenmemesi durumunda sürecin kalıcı olması imkansız.
Banka/finans sektörü yenilenen çağrıma maliyetler kurtarmaz diyebilecektir…
Gayrimenkul sektöründe sizlerinde bildiği gibi tek maliyet, paranın maliyeti değil.
Betonundan; demirine, kapısından; penceresine sayıları ikiyüzler seviyesinde olan inşaat girdilerine de dikkat çekmek istiyorum.
Keleşoğlu Holding Yönetim Kurulu üyesi Sayın Dursun Keleş; darbe girişimi sonrasında dövize bağlı değişen değerler ve artan maliyetlere dikkat çekiyor.
Artan maliyetlerin etkisini projelerin inşaat aşamasına göre göreceğiz. Bu etki, ince ve kaba inşaat sürecinde veya temelleri yeni atılan projelerde farklı olabilecektir.
Ben, 3 ile 6 aylık süreç içinde değişen inşaat maliyetlerinden dolayı zorunlu fiyat artışlarının olabileceğine dikkat çekmek istiyorum.
Günümüzde sunulan şartlarının yatırım ve yaşam için önemli fırsatlar sunduğunu vurgulayarak gayrimenkul alımında bugünün koşullarının değerlendirilmesini öneriyorum
Bilge Özdemir
