Ana Sayfa Manşet Kira Gündemine bir de Mülk Sahibi Yönü ile Bakalım..

Kira Gündemine bir de Mülk Sahibi Yönü ile Bakalım..

Acarlar Şirketler Topluluğu Pazarlama ve Satış Grup Başkanı Bilge Özdemir, emlakdream.com’a özel “kira“ yaklaşımlarını değerlendirdi ve önerilerde bulundu.

0
Acarlar Şirketler Topluluğu Pazarlama ve Satış Grup Başkanı Bilge Özdemir
Barınma ihtiyacında; kira ihtiyacının karşılanma fonksiyonunu ev sahipleri üstlenmektedir. Kendi barınma ihtiyaçları dışında bulunan gayrimenkulleri kiralama yolu İle değerlendirmektedir.
Türkiye’de toplam yaklaşık 25 milyon Hane bulunmaktadır.
 
Toplam hanenin;
  • % 57,8 sahip olduğu konutta,
  • % 26,3 kiralık evde,
  • % 1.2 lojmanda,
  • % 14.7 ise babasının, annesinin veya akrabasının evinde ikamet etmektedir.
 
Konumuz yaklaşık 6,5 milyon konut sahibi ve bu konutu kiraya verenler. Hele birde 5 yılı aşan süre sonunda TÜFE üstünde artan kiralar… fahiş kiralar.
 
İhtiyaç Dışı Ev Neden Alınır?
 
Bir konut barınma ihtiyacı için alınırken takip eden konutlar “yatırım ve kira geliri“ için alınır. Sonuç olarak bireyler ve/veya kurumlar umdukları / bekledikleri rant düzeyine kadar gayrimenkullerini “kiraya“ vererek değerlendirirler. Kira gelirinden elde edilen kazancın vergisini devlete öderler.
 
Buraya kadar her şey normal, anormal olan durum kriz dönemlerinde hortlar. Bugün olduğu gibi TV haberlerinden, basına, iletişim mecralarına “kira“ gündem olur. Kira ödememe yolları… Kiraya itiraz hakları… kira artışları sürekli tartışılır.
 
Bir gayrimenkul satılırken; satıcının önemli argümanı aylık kira getirisidir. Çünkü gayrimenkulü yatırım alternatifleri arasından seçmesi ve parasını bağlanmasının amacı budur.
 
Serbest piyasa ekonomisinde kiraya verilen, bazen 1 kişinin/firmanın 1 konutu olurken, bazende 1 kişinin/firmanın 100 konutu olabilir. Ancak kiraya verenler piyasa düzenleyicisi, yön vericisi değildir.
 
Sonuç olarak bu kişilerin/firmaların barınma dışında ki gayrimenkullerini kiraya verirken para kazanma ihtiyaçları, kiralardan gelen para İle geçinme ihtiyaçları vardır.
 
Her şeyin farklı ölçüde değerinin artığı şartlarda ev sahiplerini günah keçisi yapmak, yatırımlarından soğutmak ne kadar doğru..? tartışmaya açmak istiyorum.
 
Çünkü, sosyal devlet anlayışında kişisel barınma ihtiyacının tedarikini üstlenen kişi ve kurumlar önemli bir görev üstlenmektedir.
 
Kamuya Kiralama Modeli;
 
Kira pazarının rakamsal kontrolü ancak Kamunun “Kiralık Konut“ üretimi ve “kiralaması“ ile piyasa yapıcı rolü üstlenmesi olur.
 
Sorunun tek başına çözümü, ev alarak, hesaplı konut üreterek değildir.
 
Metropollerde bu fikrin TOKİ – EMLAKKONUT – KİPTAŞ gibi yapılarca değerlendirilmesi, mevcut stok yapılarında satış Alternatifi yerine, kiralamanın gündeme alınması düşünülmelidir.
 
5 yıl TÜFE ile hareket edip; sonrasında yatırımının getirisini güncel pazar/piyasa koşullarına getirmek, yatırımcının en doğal hakkıdır.
 
Ancak, iş 1 birey veya firma tarafından birden fazla Gayrimenkulün kiralanması boyutunda ise “ticari boyut“ sınırlaması getirilebilir.
 
Unutmayalım, Gayrimenkul’e yatırım yapıp, kiraya verenler olmasa azalan kiralama arzı karşısında kiralama değerleri daha farklı noktalara yükselebilecektir.

HENÜZ YORUM YOK

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Exit mobile version