5 Aralık 2025 Cuma
Ana SayfaManşetİstanbul'un tarihi yapıları olası büyük depremden nasıl etkilenir?

İstanbul’un tarihi yapıları olası büyük depremden nasıl etkilenir?

Olası İstanbul depremini masaya yatıran Washington Post Gazetesi, şehrin tarihi yapıları Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı ve Zeyrek Çinili Hamam’ın son durumunu inceledi.

Gazetenin muhabirleri Maham Javaid, Salwan Georges, Erin O’Brien, Leslie Shapiro, Laris Karklis, William Neff ve Yutao Chen’in katkıda bulunduğu haberde şu ifadelere yer verildi:

“İstanbul, Doğu ile Batı’nın kesiştiği, tarihle modernitenin iç içe geçtiği bir şehir. Ancak aynı zamanda dünyanın en aktif fay hatlarından biri üzerinde kurulmuş durumda.

Jeofizikçilerin tahminlerine göre, önümüzdeki 30 yıl içinde İstanbul’da büyük bir deprem olma olasılığı %40 ila %60 arasında. Bu durum, şehrin tarihi mirası için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

İstanbul’da yaklaşık 40.000 tarihi yapı, depremlere karşı korunmaya muhtaç. Bunun yanı sıra binlerce konut, ya zaten yıkım kararı almış durumda ya da yüksek risk taşıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne göre, şehirde meydana gelebilecek büyük bir depremde 700.000 kişiye kadar can kaybı yaşanabilir.

Ancak bu yapıların korunması ve güçlendirilmesi çabaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni yöneten CHP liderliğindeki muhalefet ile, merkezi hükümeti kontrol eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi arasındaki siyasi ayrışma nedeniyle sekteye uğruyor.”

Konuyla ilgili Washington Post’a konuşan jeolog Wendy Bohon, “Bu bölgede daha önce yıkıcı depremler oldu ve yine olacak. Asıl soru olup olmayacağı değil ne zaman olacağı. Depremlerin olmasını engelleyemeyiz ama planlamayla bu depremlerin sonuçlarını ciddi şekilde iyileştirebiliriz. Saat işliyor ve şimdi harekete geçme zamanı” dedi.

Beklenen depremin İstanbul’a etkisini analiz eden gazete, Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı ve Zeyrek Çinili Hamamı’nı inceledi.

Washington Post’ta yayınlanan makalenin çevirisini yayınlayan Gazete Oksijen’deki habere göre İstanbul’daki 3 tarihi yapının durumları şöyle:

Yerebatan Sarnıcı

Şehrin altındaki en büyük antik sarnıç olan Yerebatan Sarnıcı, 6. yüzyılda inşa edildi ve 330’dan fazla dev sütun tarafından ayakta tutuluyor. Bu sütunların bazıları, daha eski Roma yapılarından getirilmiş.

Washington Post’a konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın aktardığına göre, bu mimari harikanın korunması için belediye, sütunların üzerindeki yükü azaltmak amacıyla su seviyesini düşürdü ve ayrıca çatıda ve kemerlerdeki fazla betonu temizledi.

2020 ile 2022 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Yerebatan Sarnıcı’nda sütunları güçlendirmek amacıyla çelik bir sistem kurdu ve 630 yatak ekledi. Bu yapısal müdahaleler, sarnıcın depreme karşı direncini artırmayı hedefliyor.

Ancak uzmanlara göre bu önlemler yeterli değil. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Çelik, hükümetin yapıyı güçlendirmek için “daha ileri teknoloji kullanması gerektiğini” söylüyor.

Ancak bu tür müdahaleler çok yüksek maliyetli ve tıpkı Ayasofya’da olduğu gibi, hem siyasi çekişmelere hem de tarihî mirasın korunmasına yönelik bürokratik engellere takılıyor.

Ayasofya

6. yüzyılda inşa edilen ve 1500 yıldır ayakta olan Ayasofya, gazeteye göre tarihi eser koruma yasaları nedeniyle en az güçlendirilebilen yapılardan biri.

Taş, tuğla ve harcın birbirine geçmeli şekilde kullanılmasıyla inşa edilen bu yapı, belirli bir düzeyde sismik şoku emme kapasitesine sahip.

Ancak İTÜ Mimarlık Bölümü’nde depremler üzerine çalışan Oğuz Cem Çelik’e göre, Ayasofya’nın büyük bir depremde ayakta kalabilmesi için sismik izolatörlere ve temel yalıtımına ihtiyacı var.

Ancak bunun yapılabilmesi için tarihi yapının bütünüyle kaldırılıp temeline sarsıntı emen cihazlar yerleştirilmesi gerekiyor. Çelik’e göre bu işlemin yapılması hem maliyeti hem de yasal kısıtlamalar nedeniyle çok zor.

Gazeteye göre bu yılın başlarında, hükümet Ayasofya’nın güçlendirilmesine yönelik bazı çalışmaları başlattı. İşçiler, kubbelerdeki kurşun kaplamaları yenilemeye, çelik iskeleti güçlendirmeye ve yapının dış cephesini takviye ederek içerideki antik mozaikleri korumaya yönelik çalışmalara başladı.

Zeyrek Çinili Hamam

Zeyrek Çinili Hamam, İstanbul’daki tarihi bir hamam olup, yaklaşık 1530 yılında Mimar Sinan tarafından tasarlandı. Hamam zaman içinde çeşitli yenileme ve onarımlardan geçmiş olsa da, en kapsamlı müdahale 2010 ile 2023 yılları arasında gerçekleşti.

Bu süreçte, hamamı satın alan Türk gayrimenkul ve turizm şirketi Marmara Grubu, 13 yıl süren kapsamlı bir restorasyon projesi başlattı.

Hamamın restorasyonunu yürüten Marmara Grubu’ndan Yavuz Suyolcu, tarihi yapının önce aslına uygun şekilde restore edildiğini, ardından onu desteklemek amacıyla altına ve çevresine modern bir ikinci yapı inşa edildiğini söyledi.

Suyolcu’ya göre grup, duvarlardaki çinilerden resimlere kadar her detayı korumaya çalıştı. Restorasyon sürecinde, zamanla ıslak kaldıkça daha da güçlenen kireç harcı kullanıldı. Bu malzeme, çimentonun aksine esnek yapısı sayesinde hem özgün yapıya sadık kaldı hem de dayanıklılığı artırdı.

Restorasyon kapsamında ayrıca, fazla çimentonun temizlenmesi, duvar ve kubbelerdeki çatlakların özgün yapımda kullanılan malzemeyle onarılması ve kubbeleri çevreleyen antik ahşap kuşakların çelik bantlarla değiştirilmesi işlemleri de yapıldı.

Yavuz Suyolcu, “Eğer betonarme bir yapı yaparsanız, 80 yıl sonra bozulur” dedi. “Ama tuğla ve taşı kullanıp kireç harcıyla bağlarsanız, bu yapı 2.000, 3.000 yıl dayanır.”

Yavuz Suyolcu’ya göre, inşa edilen destek yapısı, deprem sırasında veya sonrasında ya da yer altı suyu hareketleri nedeniyle hamamın yamaç aşağı kaymasını önlemek amacıyla tasarlandı.

Suyolcu’ya göre tüm bu işlemlerin maliyetiyse onlarca milyon euro.

(Haber kaynağı: Gazete Oksijen)

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
369 YAZI