Son dönemlerde bankaların konut kredisi faizlerinde indirime gittiğini ifade eden Işıl Dinçer, tüketicilerin konut almaya yönelmesi için faizlerin yüzde 1’in altına düşmesi gerektiğini söyledi
Konut kredileriyle ilgili detaylı bilgi veren TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Işıl Dinçer, şubat ayının ikinci haftasından itibaren bankalarda faiz indirimi yapılacağı söylentilerinin ardından Merkez Bankası'nın faiz koridorunu 1 puan daraltmasıyla bankalarda faiz oranı indirimlerinin başladığını söyledi. Dinçer, “Bankaların bugünlerde 120 ay vadeli yüzde 1,08 ile yüzde 1,44 aralığında konut kredisi kullandırmaya başladığı görülüyor” dedi.
2012 yılına, 2011’in son çeyreğindeki belirsizliğin de etkisiyle konut kredisinde yüksek faiz oranları ile başlandığını belirten Dinçer, “Ocak ayında konut kredisi piyasasında 107 milyon liralık bir daralma yaşandığını biliyoruz. Şubat ayında yurt dışından alınan olumlu aksiyonlar ve Mart ayındaki yükseliş sayesinde ilk çeyrek itibari ile pazarın bakiyesi 69,9 milyar lira olarak açıklandı. İkinci çeyrek için daha olumlu beklentiler içerisinde olsak da, sene itibari ile sınırlı büyümenin gerçekleşeceğini öngörüyoruz” diye konuştu.
2011 yılının ilk 11 ayında 42,5 milyar lira değerinde banka kredisi kullanıldığını vurgulayan Işıl Dinçer, “2011 yılında kullanılan 42.5 milyon liralık kredinin 10,7 milyar lirası konut kredisi olarak değerlendirildi. 2012 yılının iki aylık birinci çeyrek rakamına göre 113 milyon 201 bin lira olarak gerçekleşmiştir” dedi. Dinçer, bankaların faiz indirimi yarışına girmesiyle önümüzdeki aylar itibariyle bu oranın psikolojik sınır olarak görülen yüzde 1'in de altına inmesini beklediklerini söyledi.
İlk üç ay durgundu
Dinçer, “Faiz oranlarının yüzde 1'in altına inmesiyle bekleme safhasında olan tüketiciler konut alımlarına yönelecek ve piyasa süregelen durgunluğunu atacak, canlılık oluşacak” şeklinde konuştu. “2012’nin ilk 3 ayının, 2011’in son 3 ayında da etkilerini gösteren bir durgunlukla geçtiği söylenebilir” diyen Dinçer, “Çünkü konut kredisi faizlerinin geçtiğimiz yıla oranla daha yüksek seviyelerde kalması bu durumun en büyük etmeni oldu. Tabii dövizdeki hareketlilik de, yatırımcıların bir miktar daha pasifte durmasına neden olan etkilerden biri olarak sayılabilir” dedi.
‘Hareketlilik devam eder’
Mart ayı itibari ile ilk iki aya oranla çok ciddi sayılamayacak bir miktar iyileşmeden söz edilebileceğini belirten Dinçer, “Muhtemelen, nisan-mayıs aylarında da bir miktar hareketlilik devam edecektir” diyerek, yılın son çeyreğinde bir canlanma beklediğini aktardı.
Bunun sebebi olarak özellikle bankalar anlamında yıllık hedeflerin kapatılacağı bir dönem olacağını söyleyen Dinçer, “Satıl hedeflerinin tamamlanması gerekecek ve kampanya gibi durumların devreye gireceği bir dönem olacak. İlk üç ay ile karşılaştırıldığında da ciddi sayılabilecek bir büyümenin yakalanacağı bir döneme girileceğini düşünüyoruz. Bunun için hazırlık yapan birçok yatırımcı ile de karşılaştığımızı söyleyebilirim” diyerek sözlerini tamamladı.
