Ana Sayfa Yazar Faiz artırımı konut sektörünü nasıl etkiler?

Faiz artırımı konut sektörünü nasıl etkiler?

0

Ve beklenen oldu!… Merkez Bankası Para Piyasası Kurulu, neredeyse 17 Aralık’tan beri yukarı yönlü seyrine devam eden döviz kuruna daha fazla kayıtsız kalamadı ve 28-29 Ocak gecesi faiz koridorunun alt bandını 450 baz puan ve faiz koridorunun üst bandını 425 baz puan artırdı. Ekonomi dünyasının beklentilerinin bile üstünde gelişen bu faiz artırımının ardından Dolar ve Euro kurlarında sert dalgalanmalar yaşandı. Konut kredi faizlerinde ise ciddi artışlar gözlendi. 29 Ocak itibarıyla 60 aylık konut kredi faiz oranları en düşük yüzde 0,94 seviyesinde gözleniyor.

Peki bundan sonra neler olacak?

Şu anki tabloya bakacak olursak konut sektörü için gidişat pek iyi görünmüyor. 2013 yazında yüzde 0,60’lara kadar gerileyen faiz oranları sürekli bir yükseliş trendiyle şu an en yüksek 1,35 seviyelerini görmüş durumda. Eğer konjonktür böyle giderse daha da yükselebilir. Bu durumda konut alıcısının iki farklı davranışını beklemek gerek: Vatandaş ya beklemeye geçecek, ya da konut kredisi kullanmadan konut alımı yapmak isteyecektir. Eğer konut alıcılarının büyük kısmı beklemeye geçecek olursa konut ve gayrimenkul sektörü için ciddi sorunlar gözlemleyebiliriz. Ancak çoğunluk konut kredisi kullanmadan konut alımına yönelirse sektör bu zorlu süreci rahatlıkla atlatabilir.

Şahsi kanaatime göre bu süreç firma bünyesinde gerçekleştirilen faizsiz ve uzun vadeli kampanyaları artıracaktır. Zira mevcut oranlarla konut kredisi kullanmak gerçekten cesaret işi. Elbette mevcut konjonktür değiştikten sonra kredilerin yeniden yapılandırılması söz konusu, ancak çoğu vatandaş bu faiz oranlarıyla büyük borç yükü altına girmek istemeyecektir. Bu durumda gayrimenkul geliştirici firmalar, çoğunlukla senetle yapılan, ara ödemeli ve faizsiz taksit kampanyalarıyla durumu değiştirmeye çalışacaklardır. Kredi kullandırma hacmi düşme ihtimalinde olan bankalar da çeşitli indirim kampanyaları ve cazip geri ödeme seçenekleri sürerek durumu toparlamaya çalışacaktır.

Türkiye’de konut ihtiyacı hiçbir zaman bitmez. Son verilere göre nüfusu 76 milyonu geçen, çoğunluğu genç, her yıl en az 600-700 bin konuta ihtiyaç duyulan ve deprem gerçeğinden hareketle kentsel dönüşüm gibi büyük bir hamleye girişen bir ülkede konut sektörünün tamamen yok olması için dünyanın tersine dönmesi gerek. Faiz oranlarının yüzde 2’leri gördüğü 2008 döneminde bile yeni projelerin açıklandığı, satışın hiçbir zaman belli bir rakamdan aşağı düşmediği bir ülkede bu tip süreçler her zaman atlatılabilir. Ancak bu sefer gayrimenkul geliştiricilerine ve bankalara büyük iş düşüyor kanısındayım. İnşaat firmaları ve bankalar konut kredi faizlerindeki artışı ve muhtemelen devam edecek olan yükseliş trendini sadece seyrederlerse, Nasreddin Hoca’nın deyimiyle bindikleri dalı kesmiş olacaklar. Zira sektördeki satışların dramatik bir şekilde düşmesi durumunda tutunacak dalları kalmayacaktır.

Bol kazançlı günler dileğiyle…

HENÜZ YORUM YOK

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Exit mobile version