TÜİK “İstatistiklerle Aile” araştırmasına göre ev sahibi ailelerin 2014’te yüzde 61,1 olan oranı 2024’te yüzde 56,1’e kadar düştü. Ancak bu veri, oturduğu evin sahibi olanların oranını gösteriyor, birden fazla konutu olanların oranını vermiyor. Bu dönemde kiradaki nüfus oranı ise yüzde 22,1’den yüzde 28’e çıktı. 2024 itibarıyla hane halklarının yüzde 15’inin de oturdukları konutun sahibi olmamakla birlikte kira ödemediği belirlendi.
Bu kesimin ise ailesine ait bir evde oturanlar olduğu tahmin ediliyor. Hane halklarının yüzde 0,9’luk bir bölümü ise lojmanda oturuyor. Bu oranlara göre 2024 itibarıyla 48 milyonun üzerindeki nüfus mülkiyeti kendine ait evlerde oturuyor, zorunlu kiracı durumundaki bireylerin sayısı ise 24 milyon dolayında. Ortalama hane halkı büyüklüğünün 3,11 kişi olduğu baz alındığında kendine ait evde oturan aile sayısı 15,5 milyon, kiracı konumundaki hane sayısı da 7,7 milyon.
2014-2024 arasında Türkiye nüfusu yaklaşık 8 milyon kişi artarken, kiradaki nüfustaki artış 6,8 milyon kişi oldu. Buna karşılık aynı dönemde mülkiyeti kendine ait konutlarda ikamet edenlerin sayısı sadece 586 bin, kira vermeyen ve lojmanda oturanların sayısı da 568 bin kişi arttı. Buna göre son on yılda nüfusa eklenen her 100 kişiden yaklaşık 85’i kiracı oldu. Ortalama hane büyüklüğüne göre kiradaki hanelere bu dönemde 2,9 milyon yeni hane eklendi.
(Dünya Gazetesi köşe yazarı Naki Bakır’ın “Ülkede 8,5 milyon konut boş tutuluyor” başlıklı makalesinden alıntıdır)



