5 Aralık 2025 Cuma
Ana SayfaManşetEmlak Konut, “Ye­ni Yuvam Modeli” ile konut erişi­minde krediye alternatif bir yol...

Emlak Konut, “Ye­ni Yuvam Modeli” ile konut erişi­minde krediye alternatif bir yol arayışında..

Emlak Konut, kısa süre önce duyurduğu “Ye­ni Yuvam Modeli” ile Türkiye’de uzun sü­redir tartışılan konut finansmanı alanına yeni bir soluk getirmeye çalışıyor.

Dünya Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Ali Hepşen, “Yeni Yuvam finansman kampanyası: Yeni bir arayışın adımı” başlıklı makalesinde konuyla ilgili görüşlerini şu ifadelerle kaleme aldı:

Faizsiz, peşinatsız, ara ödemesiz, çekiliş­siz… Bu kadar çok “-siz” ifadenin yan yana gel­mesi kulağa iddialı geliyor. Fakat daha önemli­si, bu girişimi kamu eliyle tasarruf finansman sistemini kurumsallaştırma arayışı olarak okumak gerekir. Benzer şekilde diğer özel ta­sarruf finansman şirketlerinin girişimleri de bu adıma eklenince, Türkiye’nin konut erişi­minde krediye alternatif bir yol açılmaya çalı­şıldığı görülüyor.

Emlak Konut’un modelinin işleyişi basit ama dikkat çekici: Konutun yarısı için Emlak Konut’a 60 aya kadar faizsiz ödeme yapılabi­liyor. Kalan yarısı ise Emlak Katılım Tasarruf Finansmanı aracılığıyla 30 aya kadar vadeli bi­çimde karşılanıyor. Böylece klasik banka kre­disi kullanılmadan, tamamen yerli kaynaklar­la bir finansman zinciri kuruluyor. Bu haliyle Yeni Yuvam, son yıllarda sıkılaşan kredi politi­kalarına karşı geliştirilen alternatif bir erişim mekanizması niteliği taşıyor. Diğer taraftan, bu modelin Emlak Konut GYO’nun konut projeleri ile sınırlı olması modelin sınırlandırıcı tarafı.

Elbette modelin güçlü tarafları var. Kredi no­tu, gelir belgesi ya da kefil gibi şartlar aranma­dan başvuru yapılabilmesi; bu durum özellikle bankacılık sistemine erişmekte zorlanan ke­simler için ciddi bir kolaylık. Ayrıca klasik ta­sarruf finansmanı modellerinde görülen çeki­liş ya da sıra bekleme süresi burada bulunmu­yor; konut hemen teslim ediliyor.

Yine de modelin uzun ömürlü olabilmesi için bazı teknik unsurların netleştirilmesi gereki­yor. Öncelikle maliyet şeffaflığı meselesi… %7 oranındaki katılım bedeli, her ne kadar faiz ye­rine kullanılan bir katılım payı olarak tanım­lansa da, vatandaşın finansman yükünü tam olarak görebilmesi açısından bu oran açık ve sade biçimde anlatılmalı.

İkinci olarak, gelir uyumlu tasarım konu­su önem taşıyor. Bugün itibarıyla modele konu konutlar da düşünüldüğünde daha çok orta-üst gelir grubuna hitap ediyor desek yanlış olmaz. Oysa Türkiye’nin konut ihtiyacının en yoğun olduğu kesim, gelirinin yarısını kiraya ayıran haneler. Yani orta-alt gelir grubu. Bence gelir düzeyine göre farklılaştırılmış ödeme planları, modeli çok daha kapsayıcı hale getirebilir.

Modelin yalnızca bir satış kampanyası ola­rak görülmemesi de gerekir. Bugün için “stok eritme” işlevi ağır bassa da, doğru çerçevey­le bu yapı sosyal konut politikası içine enteg­re edilebilir. Genç aileler, kamu çalışanları ve­ya düzenli geliri olan ancak krediye erişemeyen kesimler için özel alt segmentler tanımlanabi­lir. Hatta özel sektörle iş birliği içinde uzun va­deli kira garantili projeler gündeme alınabi­lir. Böylece sistem, sadece “konut satışı” değil, “barınma politikası” boyutunda da işlev kaza­nabilir. Ancak bunun için kampanyanın sadece Emlak Konut GYO’nun projeleri ile sınırlı kal­maması da gerekir.

Uzun vadede Yeni Yuvam’ın anlamı, konut finansmanında yeni bir yön arayışına işaret etmesi. Emlak Konut’un bu adımı, sektörde­ki finansal sıkışmayı hafifletme ve vatanda­şın erişim kanallarını çeşitlendirme açısından değerli bir deneme. Ancak kalıcı etki, modelin sermaye piyasalarıyla entegrasyonu sayesin­de mümkün olabilir. Bu, sistemi sadece geçici bir kampanyadan çıkarıp, sürdürülebilir bir fi­nansman ekosistemine dönüştürebilir.

Yeni Yuvam modeli, Türkiye’de konut fi­nansmanında yaşadığımız arayış döneminin açık bir yansıması. Sistemin eksikleri var, evet; ama her yenilik biraz da cesaret ister. Emlak Konut’un yaptığı tam olarak bu; uzun süredir tıkanmış bir alanda farklı bir kapı aralamak. Yi­ne de, bu tür modellerin başarısı yalnızca “fa­izsiz” veya “peşinatsız” gibi kavramlarla ölçül­mez. Gerçek test, modelin kimlerin erişimine açık olduğu ve hangi maliyet yapısıyla çalıştı­ğı noktada başlar. Bugün itibarıyla sistem, be­lirttiğim gibi, daha çok tasarruf kapasitesi olan orta-üst gelir grubuna hitap ediyor; yani toplu­mun en kırılgan kesimlerinin konuta erişimini hâlâ yeterince güçlendiremiyor. Bu durum, as­lında Türkiye’nin son yıllarda içinde sıkıştığı genel tabloyu da gösteriyor; finansman model­leri çoğalıyor ama sosyal etkisi sınırlı kalıyor.

Eğer Yeni Yuvam, ilerleyen dönemde gelir gruplarına göre farklılaştırılmış ödeme planla­rıyla çeşitlendirilirse, o zaman bu girişim yal­nızca bir satış kampanyası olmaktan çıkıp ger­çek bir finansman reformuna dönüşebilir. Biz de bu modeli, “faizsiz konut” söyleminin öte­sinde, yeni bir finansal adalet anlayışının baş­langıcı olarak konuşuruz.

 

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
369 YAZI