İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hepşen, konuya ilişkin Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, bankalarca açılan konut kredilerinde uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranının 5 Nisan 2024’ten bu yana yaklaşık 7,5 puan geri çekildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu gerilemenin arkasında birkaç dinamik var. İlki, bankaların konut kredisi hacmini kontrollü biçimde yeniden açma isteği. 2023 sonbaharından itibaren konut kredisi neredeyse ‘vitrin ürününe’ dönüşmüştü. Fiyat vardı, müşteri yoktu. Talep sert biçimde baskılanmıştı. İkinci unsur ise politika faizinin zirveye yaklaşmasıyla ileriye dönük beklentilerin yumuşaması. Bankalar kredi fiyatlarken sadece bugünkü politika faizine bakmaz. Önümüzdeki 12-24 aya ilişkin faiz patikasını da fiyatlar. Burada ‘daha yukarısı zor’ algısı oluştuğu anlaşılıyor.”
Hepşen, bu oranın herkese açılan bir faiz seviyesi olmadığını kaydederek, düşük riskli ve yüksek peşinatı bulunan müşterilerin bundan daha çok faydalandığını söyledi.
“Oranlar hala yüksek”
Prof. Dr. Hepşen, bu oranın hala yüksek olduğunu belirterek, söz konusu düşüşün geniş tabanlı bir talep patlaması oluşturmayacağını, kısmi bir nefes alma sağladığını anlattı.
Faizlerin zirve yaptığı dönemde bankaların “Konut kredisi veriyorsam, ya gerçekten çok kazanırım ya da hiç vermem” mantığıyla yaklaştığını dile getiren Hepşen, “Bugün ise yaklaşım biraz değişmiş görünüyor. Kredi musluğu açılmıyor ama kilit de tamamen kapalı değil. Faizdeki düşüş bu strateji değişiminin işareti” dedi.
Hepşen, mevcut oranlarla kredili alıcının kesin geri döndüğünün söylenemeyeceğini kaydederek, “Ancak krediyi tekrar hesaba katan bir alıcı profili oluşuyor. ‘Hiç mümkün değil’ noktasından, ‘küçük bir krediyle’ noktasına geçiliyor. Bu bile piyasa psikolojisi açısından önemli diye düşünüyorum” diye konuştu.



