Ali Kahriman, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, İstanbul'da patlayıcı mühendisliği ilkelerinin akademik boyutta uygulanarak, bütün metro ve tünel faaliyetlerinin yapılabildiğini ve son 2 yılda 44 kilometre, Kartal-Kadıköy metrosunun, 20 kilometre Maslak hattının yapıldığını anlattı.
Patlayıcı mühendisliği ilkelerinin kullanılmaması durumunda, söz konusu hatların açılamayacağını dile getiren Kahriman, ''Çünkü firmalar gelmezdi. Bu teknolojiyi kullanan firmalar bilgiye sahip olduğu için Emniyet Genel Müdürlüğü izin verdi, Büyükşehir Belediyesi patlayıcı kullanılmasının hızını ve önemini anladı, İstanbul halkı da bilgi ile donatılınca bunu benimsedi'' diye konuştu.
Kahriman, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'un yürürlüğe girdiğini, Kanun'da riskli alanların saptanacağını ve dönüşüme uğratılacağını; bazı bölgelerde riskli yapıların tanımlanacağını ve yenilerinin yapılacağını kaydetti.
Türkiye'nin bütün kentlerinin yenilenmeye ve çöküntü alanlarının revize edilmesine ihtiyaç olduğuna işaret eden Kahriman, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın tespitlerine göre Türkiye genelinde 7 milyon civarında konutun yıkılması gerektiğini söyledi.
<b>-''Temel kazılarının tümünde kullanılabilir''-</b>
Kahriman, patlayıcı mühendisliği ilkeleriyle yapılan yıkımlarda kullanılan malzemenin dinamit olmadığının altını çizerken, endüstriyel kazıcı performansı yüksek ürünler bulunduğunu dile getirdi ve şu bilgileri verdi:
''10 katın üzerindeki binaları klasik yıkım yöntemiyle yıkmaya imkan yok. Üzerine bir araç çıkararak, aylarca, yıllarca o binayı yıkmak için uğraşırsınız. Bu, modern bir teknoloji değil. 10 binlerce binadan bahsediyorsanız, patlayıcı mühendisliği teknolojisinin buraya konulması mecburidir. Bu teknoloji, daha ileri ve güvenli bir teknolojidir.''
Yeni bina yapımı için aylar, yıllar süren hidrolik kırıcı yöntemiyle kazı yapıldığını belirten Kahriman, ''Halbuki bu alanlar patlayıcı kullanılarak 1-2 günde tamamlanabilecekken, 8-9 ay sıkıntısı çekiliyor. Bu bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Hem binaların yıkılmasında hem de temel kazılarının tümünde patlayıcı mühendisliği ilkelerini kullanabiliriz'' dedi.
<b>-''Klasik yıkım firmaları yapamaz''-</b>
Kahriman, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yürüttüğü modele ilişkin olarak şunları söyledi:
''Bu iş, uzmanlık ve mühendislik üzeri bir iştir. Her firma, bunu yapamaz, klasik yıkım firmaları hiç yapamaz. Klasik yıkım firmalarının işi de bu değildir. Ne yazık ki, bakanlık yıkım firmalarıyla temas halinde. Bu, işin baştan sakat doğacağının göstergesidir. Yıkım firmaları zaten olacak, olması lazım. Kümülatif işlerin tümünde, kentsel dönüşümde, patlayıcı mühendisliği ilkeleri kullanılmalıdır. Bu da, klasik yıkımın uzmanlık ve uygulama alanı değildir çünkü bu konuda bilgi ve birikimleri yoktur.
Patlayıcı mühendisliği ilkelerinin uygulanmasında bilgi ve teknoloji birikimi vardır. Ancak, yaygın olmayışının sebebi; dünyanın hiçbir yerinde bugüne kadar Türkiye'deki gibi 7 milyon binanın bir anda yıkılması gündeme gelmemesidir.''
Bir caminin minaresi gibi tek bir yıkımın gerektiği durumlarda, teknolojinin öne geçişi ve çevreye zarar vermeden o yapılardan kurtulmanın gündeme geldiğini vurgulayan Kahriman, ''Bilgi, birikim, hassasiyet, çevreye zarar vermeme nedenleriyle maliyet pahalı gelebiliyor. Binanın bulunduğu eksenin üzerine oturtmak için aylarca mühendislik hizmeti vermeniz lazım. yabancı firmalar bu nedenle yüksek ücretler talep edebiliyor'' diye konuştu.
<b>-''Vatandaşın tepkisi hesaplanmalı''-</b>
Kahriman, bakanlığın en kısa zamanda klasik yıkım firmalarından vazgeçmesi gerektiğini dile getirerek, yeni jenerasyon endüstriyel patlayıcı ürünleri üretenlerin, tüketenlerin, İçişleri Bakanlığı'nın, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, Jandarma Genel Komutanlığı'nın, büyükşehir belediyelerinin, ilgili kamu kuruluşlarının ve Patlayıcı Mühendisleri Derneği'nin bir araya geleceği bir yapı içinde bu konuda mevzuat hazırlaması; teknik, idari yönergenin ve projelerin ruhsatlandırılması açısından yol haritası oluşturulması gerektiğini söyledi.
7 milyon binanın yıkılması durumunda sokağına giremeyecek vatandaşların tepkisinin hesaplanması gerektiğine dikkati çeken Kahriman, ''Bakanlık eğer bu yanlışlıkla bir yola çıkarsa, halkı bir şekilde yanlışlıklarından dolayı ayaklandırırlarsa, artık Türkiye'de metro da yapamayız. Önümüz tıkanır, metrosuz, yolsuz, otobansız kalırız'' diye konuştu.
<b>-''Yıkılan binanın demiri, çimentosu, harcı ekonomiye kazandırabilir''</b>-
Prof. Dr. Kahriman, patlayıcı tüketiminin, bir binanın yıkılmasının maliyetinin yüzde 1'ini geç mediğini kaydederek, 15 katlı bir binanın 5-10 kilo patlayıcıyla yıkılabildiğini, patlayıcıyla binanın tahrip edilmeden kendi ekseni içinde çöküp dağıldığını anlattı. Kahriman, bu yöntemle binanın demirinin, çimentosunun, harcının ekonomiye kazandırmasının kolaylaştığını belirtti.
Patlayıcı mühendisliği ilkeleri kullanılarak yapılan yıkımın zamandan, kaynaktan tasarruf sağladığının ve geri dönüşümünün de mümkün olduğunu vurgulayan Kahriman, ''Patlayıcı mühendisliği ilkeleri kullanılarak, kütlesel alanlarda normal yıkım maliyetinin onda birine yıkım yapılıyor. Bir tek riskli binanın yıkımının maliyeti daha yüksek ancak patlayıcı mühendisliği uygulaması 100 kere daha ucuzdur ve hızlıdır'' dedi.
