Kurumsal yatırımcının bakış açısını anlamak önemli; çünkü kurumsal yatırımcı, gayrimenkule “al–sat” mantığıyla değil, “profesyonel yönetim” perspektifiyle bakar. Bu noktada devreye gayrimenkul yönetim şirketleri giriyor. Türkiye’de profesyonel yönetim hizmeti veren şirket sayısı artsa da, henüz fon ölçeklerine uygun operasyonel standartlar tam oturmuş değil.
Kurumsal yatırımcı için şeffaf raporlama ve ESG (Çevresel–Sosyal–Yönetişim) uyumu artık olmazsa olmaz. Özellikle Ocak 2025’te duyurulan yeni Uluslararası Değerleme Standartları’nın bir an önce ülkemizde de uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. Yurtdışındaki gayrimenkul portföylerinde olduğu gibi, düzenli kira tahsilatı, boşluk oranlarının yönetimi, kiracı memnuniyeti ölçümü ve enerji verimliliği raporları sunabilen şirketler, fonların tercih listesinde üst sıraya çıkar. Türkiye’de de bu alanda sertifikasyon ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, kurumsal yatırımcının güvenini artıracaktır.
(Haber kaynağı: Dünya Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Ali Hepşen’in “Kurumsal yatırımcılar gayrimenkul sektörüne nasıl çekilir?” başlıklı makalesinden alıntıdır)



