Japon Deprem Uzmanı Moriwaki Yoshinori, Ege Denizi’nde meydana gelen deprem fırtınasını değerlendirdi. Yoshinori, olası tsunami ve volkanik patlamaların Türkiye üzerindeki etkilerine ilişkin merak edilen soruları yanıtladı.
Ege Denizi’ndeki Santorini Adası’nda günlük ortalama 100 kez meydana gelen sarsıntılar, ülke genelinde tedirginlik oluşturdu. Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD), 28 Ocak 2025’ten bu yana süregelen bu hareketliliği “deprem fırtınası” olarak tanımladı.
Çevre bölgelerden de hissedilen, vatandaşların Ada’dan ayrılmasına neden olan ve hâlâ devam eden sarsıntılar hakkında kamuoyu gözlerini uzmanlara çevirdi.
Japonya Deprem Uzmanı Moriwaki Yoshinori’ye merak edilenleri Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. 28 Ocak’tan bu yana bölgede büyük küçük olmak üzere toplamda 3 binden fazla deprem olduğunu vurgulayan Yoshinori, sarsıntı şiddetinin artabileceğine işaret etti.
RİSKLİ BÖLGELER
Deprem uzmanı Yoshinori, depremler sonrası olası tsunami ve volkanik patlama riskine dikkat çekerek Datça, Bodrum ve Marmaris’in riskli bölgeler arasında yer aldığını belirtti. Yoshinori, 1 ila 3 metre yüksekliğinde oluşabilecek tsunaminin etkilerinden korunmak için binaların üst katlarına tahliye olunması gerektiğini vurguladı.
Yoshinori, son dönemde yaşanan deniz çekilmelerine de değinerek, bu durumun her zaman tsunamiyle bağlantılı olmadığını belirtti. Ancak denizdeki fay hatlarında meydana gelen depremler sonrası tsunami riskinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Bölgede aktif bir yanardağ bulunduğuna dikkat çeken Yoshinori, 1956 yılında gerçekleşen volkanik patlamanın yeniden yaşanabileceğini söyledi.
“1 AY BOYUNCA MASKE KULLANMAK GEREKEBİLİR”
Olası bir patlama durumunda Bodrum’un doğrudan etkilenmeyeceğini ancak rüzgarın etkisiyle havada volkanik küllerin dolaşacağını vurgulayan Yoshinori, “1 ay boyunca maske kullanmak gerekebilir” uyarısında bulundu.
Yoshinori, sarsıntılardan korunmak ve riskleri en aza indirmek için alınması gereken önlemleri sıraladı.
Mobilya ve eşyaların sabitlenmesinin önemine vurgu yapan Yoshinori, acil durum çantasında düdük, su, tuz ve çikolata gibi temel ihtiyaçların hazır bulundurulması gerektiğini belirtti. Ayrıca binaların sağlam ve sert zeminler üzerine inşa edilmesinin, deprem riskine karşı hayati bir önlem olduğunu ifade etti.
