Mütekabiliyet rüzgarını doğru kullanmak gerektiğini belirten İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, 'Yabancıya üç kuruşa arazi satışı yapmak yerine bitmiş mülk satılsın. Böylece hem sektörün önü açılır hem katma değer fazla olur ve ülke daha çok kazanır' dedi.
Kentsel dönüşüm, mütekabiliyet ve 2B'ye yönelik düzenlemeler emlak sektöründe yeni bir rüzgar estirirken, sektörün önünü açacak altın tavsiyeler İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan'dan geldi. 'Mütekabiliyet Yasası kapsamında yabancıya arazi değil, mülk satışı sağlansın' diyerek, düzenlemeye yeni bir açılım getirdi. İnan, yabancı yatırımcının bu potansiyelini doğru değerlendirmek gerektiğine vurgu yaparak, 'Bitmiş mülk satılırsa, hem sektörün önü açılır hem katma değeri yüksek olur. Yabancıya üç kuruşa arazi satışı yapmak yerine bu daha doğru bir yöntem. Gelen bitmiş mülk alır. Böylece sektör daha çok kazanır' dedi.
Mütekabiliyetle yabancı yatırımcıyı çekerken, birtakım handikapların da önüne geçilmesi konusunda önemli uyarılarda bulunan İnan, 'İETT arazisinin Mahdum'a satışında tutun da Katarlılara satılan yerin emsal değerinin sonradan düşürülmesine kadar söz konusu handikaplar, yabancılar nezdinde güven sarsıyor. Dolayısıyla yabancı yatırımcı için güven ortamını sağlamak gerekiyor' dedi. İnan, sektörü çok yakından ilgilendiren bir konuya daha dikkat çekti: 'Üçüncü köprü 1/100000'lik imar planına işli değil. Üçüncü köprüde otobanın nereden geçeceği bile belli değil. Diyelim ki İngiltere merkezli bir fon var, bu Türkiye'ye giriş yapmak istiyor. Ama imar planı belirsizken bunu nasıl yapar, belirsizlik sermayeyi kaçırır.'
İnan'dan emlak sektörünün önünü açacak 10 altın öneri!
l Mütekabiliyet Yasası kapsamında yabancıya arazi değil, mülk satışı sağlansın. Böylece yabancıya üç kuruşa arazi satışı yapılmaz.
l 2B çıktı ama bankalar imarsız araziye kredi vermiyor. 2B ile ilgili devlete ödeme yapıyorsunuz o da uzun vade yapıyor ama asıl bankaların 2B arazilerine kredi vermesi lazım. Hatta bankanın kredi vermesiyle tapunun çıkması eşzamanlı olmalı.
l İstanbul'da kentsel dönüşüm kapsamında 700 bin konut yapılması öngörülüyor. Dolayısıyla bu insanları nakledecek, yeni yerleşim alanları inşa etmek gerekiyor.
l Türkiye'de tapu davları yıllarca sürer. Alıcılar tapuya baktıklarında bazı takhiyatlar görüyor. Alacak veya veraset davası yüzünden arsanın üzerinde yıllarca takyidatlar kalıyor. Tapuyla ilgili anlaşmazlıklar hızlı çözülmeli.
KDV hazırlığı korkutuyor
l KDV ile ilgili hazırlık sektörü ürkütüyor. Konutların büyük çoğunluğuna KDV çıkma olasılığı var. Böyle bir durumda bunu müşteri ödüyor, haliyle bu da sektörü daraltacaktır. Bunun yanı sıra KDV'nin bir de biz müteahhitleri ilgilendiren bir yanı var. İnşaat bittikten 3-4 sonra KDV toplu halde ödeniyor. Oysa her sene sonunda birikmiş KDV'yi alabilmemiz lazım ki sektörün önü açılsın.
İmaj projelerimiz yok
l İmaj projelerine ihtiyacımız var. Turistleri uçağa binip buraya getirtecek bir imaj projemiz yok. Gelenler Sultanahmet'i, Sülaymaniye'yi geziyor, yeni proje yok.
l Konut kredisi faiz oranlarının düşmesi gereki. Bunun için de enflasyon kontrol altına alınmalı.
l Her gün farklı sektörlerden bu alana giren müteaahhitler türüyor. Bugün şirket kuran, yarın inşaat yapıyor. Bunun denetimi iyi yapılmalı, müteahhitlerin kredi notları halka açıklanmalı.
l Belediyeler, iskan ya da imar vermese onları zorlayabilecek herhangi bir üst makam yok. Atılan bir imzanın nasıl yaptırımı varsa, atılmayan imzanın da yaptırımı olmalı. Belediye isterse bazı teferruatları öne sürüp ruhsat vermeyebiliyor. Bunun önüne geçilmeli.
l Kentsel dönüşümle ilgili yasada 3/2 çoğunluk maddesi geldi. 90 dairelik projede 60'ı onay verdi, kalan yüzde 30'u için Şehircilik Bakanlığı para verip bu daireleri satın alacak. Ancak böyle o kadar çok problemli yer var ki buna Bakanlığın bütçesi yetmez. Yüzde 90'ının tamam dediği projede, kalan yüzde 10'unun da razı olması sağlanmalı.
akşam
