Eryap A.Ş. CEO’su ve XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu, Samsun’da binaların yüzde 81,3’ünün temelinin kontrol ettirilmediğini, halkın yüzde 70’inin evinde yalıtımsızlık nedeniyle ısı kaybı yaşadığını açıkladı. Eruslu “Yalıtımsızlık nedeniyle binaların taşıyıcı donatısındaki paslanma, yüksek nem oranıyla birlikte daha da hızlı ilerleyerek deprem coğrafyasında bulunan Samsun için kritik bir önem taşımakta” dedi.
“Yeni bina ihtiyacı var”
Hızlı bir kentleşme gösteren Samsun’da 2013 yılı itibariyle 50 yaş ve üzeri bina sayısının 16 bin 329 olarak hesaplandığını belirten Eruslu, 2012 yılında toplam konut stokunun 321 bin 670 adete ulaştığını, aynı yılın kentli hane halkı sayısının ise 233 bin 444 olarak hesaplandığını söyledi. Eruslu, “Bu iki veri karşılaştırıldığında Samsun'da konut açığı yokmuş gibi görünse de, 2000 öncesinde yapılan binalar ele alındığında kentsel dönüşüm sonucunda kentte yeni bina ihtiyacı olduğu görülmektedir. Samsun’da kentleşmeden kaynaklı konut ihtiyacı 2013 – 2023 yılları arasında yıllık bazda yaklaşık olarak 7 bin konut olarak hesaplanmıştır. Öte yandan kentsel dönüşüm ve yenileme kaynaklı konut ihtiyacı ise 2013-2033 yılları arasında yıllık bazda 5 bin olarak hesaplanmıştır. Buna göre 2013-2023 yılları arasına odaklandığımızda yıllık bazda konut ihtiyacının 12 bin adet olduğu görülmektedir; 2011 ve 2012 yılları konut inşaat ruhsatları incelendiğinde yaklaşık yıllık 10 bin konutluk yapı ruhsatı, 10 bin adette iskan izni alındığı ve 11 bin adetlik konut satışı yapıldığı görülmektedir Tüm bu bilgiler ışığında Samsun ilinde yıllık bin – 2 bin adetlik konut açığı bulunduğu söylenebilir” dedi.
“Sahilde ve iç kesimlerde değişiklik arz eden Samsun’un ikliminde genellikle yaz mevsiminde, aşırı sıcaklar olmamasına rağmen; deniz suyu buharlaşmasına ilâveten, çevredeki baraj göllerinin çokluğu sebebiyle nem oranı oldukça artmakta. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verileri de analiz edildiğinde Samsun’da ortalama yağış miktarının ve nispi (Bağıl) nem oranının ülke ortalamasının üzerinde olduğu açıkça görülmektedir. (Türkiye nem ortalaması yüzde 62,2 iken Samsun nem ortalaması yaklaşık yüzde 71,8’dir.)
“Ciddi risk var”
Dolayısı ile bu denli nemli bir şehirde hem yapıların güvenliği, hem de şehirde yaşayan insanların sağlığı için yalıtım çok daha fazla önem arz etmektedir.” diyen Eruslu “Eryap olarak yaptırdığımız ‘Türkiye’de Yalıtım’ anketine yanıt verenlerin yaklaşık yüzde 10’u Samsun’da yaşıyor. Samsun’da ankete katılanların sonuçlarını incelediğimizde; Samsun halkının yalnızca yüzde 23,3’ü binasına yalıtım yapılmadığını belirtirken yüzde 62,74’ü binasına yalıtım yapılıp yapılmadığını bilmediğini belirtti. Samsunluların yüzde 70,62’si binalarında ısı kaybı şikayetini dile getirirken yüzde 22,19’u dışarıdaki sesin içeriye girmesinden rahatsız. Samsunlular evlerine giren soğuk havadan da oldukça şikayetçi. Samsun’un en büyük sorunu ise ankete katılanların yüzde 81,3’ünün binasının temeli hakkında hiçbir şey bilmemesi ve binasının temelini hiç kontrol ettirmemesi. Görüldüğü üzere yalıtımsızlık nedeniyle binaların taşıyıcı donatısındaki paslanma, yüksek nem oranıyla birlikte daha da hızlı ilerleyerek deprem coğrafyasında bulunan Samsun için kritik bir önem taşıyor. Deniz kıyısına yerleştirilmiş yapılar ve tesisler taşıyıcı donatıdaki korozyon nedeniyle on yıl gibi çok kısa bir sürede taşıma kapasitesinin yaklaşık yarısını kaybederek depremde can ve mal kaybı açısından ciddi risk taşıyor” dedi.
“Yalıtım kalınlıktır”
XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği olarak da Türkiye’nin yalıtım kalınlık haritasını açıkladıklarını belirten Eruslu, Samsun’da ideal yalıtım kalınlığın 10 cm olması gerekirken mevcut yönetmeliklerde 5 cm düzeyinde kaldığını açıkladı. Eruslu; “Enerjisinin yüzde 75’ini ithal eden bir ülke olarak artan enerji ihtiyacının karşılanması ne kadar önemli ise, tasarruf yolu ile kazanılacak potansiyel enerji miktarı bir o kadar önemli. Ülkemizde yalıtımsız binaların sayısı 15 milyondan fazla, bu da mevcut binaların yüzde 85’inin yalıtımsız olduğu anlamına geliyor. Yalıtımsız binalar yüzünden enerjimizi boşa harcıyoruz ve her yıl bunun ülke ekonomisine bedeli 10 milyar doları buluyor. Binalarda enerji kaybını ısı yalıtımı uygulamaları ile yüzde 50 azaltmak mümkün. Yalıtım levhasının kalınlığı arttıkça enerji verimliliği de o oranda artıyor” dedi.
Türk Standartları Enstitüsü’nün mevcut yönetmeliğinde yer alan TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’ndaki sınır değerlerin, hesaplamalar sonucu binanın enerji verimliliği için yeterli ısı yalıtım kalınlığı sağlayamadığını belirten Eruslu, Türkiye’deki ısı yalıtım standartlarının mevcut hali ile AB’nin gerisinde olduğunu söyledi.
Eryap 2013’de yüzde 40 büyüdü
Eryap’ın yatırımları ve hedeflerini de açıklayan Eruslu şu bilgileri paylaştı: “Eryap olarak 2013 yılında öncü ve yenilikçi markalarımız ile büyümemizi sürdürdük. Türk yapı sektörünün önemli bir oyuncusu olmasının yanı sıra özellikle American Siding ve Winer markalarımız sayesinde çevre ülkelerde marka bilinirliği ve pazar payı ile ihracatta önemli bir oyuncu olma hedefimize ulaşmak amacı ile yeni yatırımlar yaptık. Yeni yatırımlarımız ile birlikte, Eryap olarak 2013 yılında yüzde 40 büyüme başarısını gösterdik.
Yatırımlarımızın büyük bir bölümünü fabrika, kapasite artırımları ve teknoloji yatırımları oluşturmaktadır. 2011 yılına kadar yapılan ek yatırımlarla birlikte sırasıyla American Siding, Bonuspan, Focus Membran, Bonusmax, Winer ve Focus Shingle markalı ürünlerimizi iç pazarın hizmetine sunarken toplamda 130 milyon TL’lik yatırım gerçekleştirdik. 120 milyon TL’lik yeni yatırım ile gerçekleştirdiğimiz Wooler taş yünü tesisinin ilk bölümü 2012 yılı Mart ayında devreye alındı. Yatırımlarımızın 2015 yılı itibariyle tamamlanması sonucunda 2 milyon metreküpün üzerinde bir üretim hacmine ulaşacağız. Böylece 13,5 milyon metreküp büyüklüğündeki ısı yalıtım pazarında, devam eden yatırımlarımız ile birlikte pazar payımızı yaklaşık yüzde 20’ye çıkaracağız. Ayrıca 2014 yılında sektöre yeni ürünler de sunarak pazardaki liderliğimizi pekiştirmek istiyoruz. Üçer yıllık yatırım planları yaparak ilerleyen bir firmayız. Taş yünüyle ilgili 2015 yılına kadar ilave yatırımlarımız devam edecek. 2016’te hedefimiz Türkiye’deki ilk 300 sanayi şirketi arasına girmek ve 500 milyon TL ciroya ulaşmak. Bu süreçte 2016 yılında istihdamımızın da 350 kişiden 750 kişiye çıkacağını öngörüyoruz.”
